"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1006 E., 2022/2274 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/4 E., 2022/219 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkili ile davalının 24.12.2012 tarihinde evlendiklerini ve ... Aras isimli ortak bir çocuklarının bulunduğunu, ortak çocuğun annesinin yanında olduğunu, davalı tarafından öncesinde boşanma davası açıldığını ve Iğdır Aile Mahkemesinin 2019/365 E.-2019/834 K sayılı kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, bu davadan sonra eşlerin bir araya gelmediklerini, müvekkili ile davalı arasında evliliğin başından beri anlaşmazlıkların mevcut olduğunu, zamanla bu anlaşmazlıkların çok şiddetli tartışmalara dönüştüğünü, tartışmaların sonucunda eşlerin ruhsal açıdan çöküntü yaşadıklarını, tarafların birçok kez ayrılmaya karar verdiklerini fakat ailelerin bir araya girmesiyle tekrardan birleştiklerini, aradan geçen zamanda eşlerin bir arada yaşayamaz hale geldiklerinden kendilerine daha fazla zarar vermemek için boşanmak istemekte olduklarını, müvekkili ile davalının artık bir araya gelmesinin ortak hayatı devam ettirmelerinin mümkün olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalıya dava dilekçesi ve ekleri 16.01.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı süresinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş, süresinden sonra 11.01.2021 tarihinde ibraz ettiği beyan dilekçesiyle aylık 700,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası; 08.02.2021 tarihinde ibraz ettiği beyan dilekçesiyle 50.000,00 TL maddî-50.000,00 TL manevî tazminat, 30 gram altının iadesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının davacı erkeğe hakaret edip ağıza alınmayacak şeyler söylediği, bütün ev eşyalarını toplayıp evden ayrıldığı, tarafların ayrı yaşamasına davalı kadının evden ayrılmasının sebep olduğu, eşe yapılan hakaret ve eşlerin birbirlerine olan uzaklaştırmaya yönelik davranışlarının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik bir davranış olup boşanma konusu davranışlardan olduğu, davalı kadının evi terk ederek evlilik birliğinin yükümlülüklerinden olan birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal etiği, davalı kadının kusurlu olduğu, davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davalı kadın yararına 300,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası olarak devamına yer olmadığına, ortak çocuk yararına 500,00 TL tedbir-750,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, davalının maddî ve manevî tazminat ve altın talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, müvekkilinin boşanmayı istemediğini, eşinin sürekli eve gidip geldiğini ve ortak konutu kullandığını, çocuğunun rahatsız olmasından dolayı tarafların çocuğun tedavi işleriyle sürekli birlikte uğraştıklarını, davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkek tarafından mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen eşine hakaret ve ev eşyalarını toplayıp evden ayrılmak suretiyle birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal etmek vakıalarına dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı, tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, davacı tarafça ileri sürülen vakıalar nedeniyle davalı kadının az da olsa kusurunun varlığı ispatlanamadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı kadının süresinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden dilekçeler teatisi aşamasında yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinde bulunmadığını, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar ile ilgili olarak “Karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde bu taleplerle ilgili ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı kadının 08.02.2021 tarihli beyan dilekçesi ile talep ettiği 30 gram ziynetlerle ilgili istemi boşanmanın eki niteliğinde olmadığı için ayrı başvurma harcı ve nisbi harca tabi olduğu, davalı kadının belirtilen beyan dilekçesinin harcı yatırılarak açılmış bir dava veya karşı dava dilekçesi niteliğinde olmadığı, ziynet alacağına ilişkin olarak usulünce açılmış dava veya karşı davanın bulunmadığı gözetilerek ziynet alacağına yönelik talep hakkında da "karar verilmesine yer olmadığına" karar verileceği yerde kesin hüküm oluşturacak şekilde bu talepler ilgili ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL, çocuk yararına aylık 650,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili; yerel mahkemede dinlenen tanıkların beyanları ile davalı kadının evi sık sık terkettiği, müvekkiline hakaretler ettiğinin sabit olduğunu, taraflar arasında evlilik birliğinin kalmamış olduğunun bizzat davalının beyanlarından da anlaşıldığını, davalının aynı ev içinde yaşamadıklarını beyan ettiğini, tüm dosya kapsamında az veya çok olarak değerlendirilmesi ayrık olmak üzere kusurlu kabul edilmesine yetecek derecede delilin mevcut olduğunu, evliliğin devamının tam anlamıyla çekilmez hale geldiğini, tarafları bu hususa zorlamanın da kanunun amacına da aykırı bir karar ortaya çıkmasına sebebiyet verdiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.