"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1123 E., 2022/1752 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/78 E., 2020/266 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin aşırı asabi, çok kıskanç ve geçimsiz bir kişiliğe sahip olduğunu, evliliğin ilk günlerinden itibaren müvekkiline ağır hakaretlerde bulunup fiziki şiddet uygulamaya başladığını, izni ve gözetimi olmadan müvekkilinin dışarı çıkmasına müsaade etmediğini, müvekkiline psikolojik şiddet uygulayarak hayatı çekilmez hale getirdiğini, bir baba olarak çocuklara karşı gerekli ilgiyi göstermediğini, bayram günlerinde dahi müvekkilinin ailesinin yanına gitmesine izin vermediğini, müvekkilini aldattığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk Muhammet ... lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 20.12.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının 4.000,00 TL arttırılarak 6.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına; dava dilekçesinde talep ettikleri 150.000,00 TL maddî tazminatın 350.000,00 TL arttırılarak 500.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm iddialarının gerçek dışı haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu nedenle davacı kadının evi terkettiği fakat aile ve çevre baskısı nedeni ile ortak konuta geri dönmek zorunda kaldığı, erkeğin fiziksel şiddet eylemini defalarca tekrarladığı, kadının fiziksel şiddete uğradığına dair raporun dosyada arasında olduğu, erkeğin; kadına ''sen konuşma, sen sus, senden iğreniyorum'' şeklindeki sözler söyleyerek onu hor gördüğü, kadına duygusal şiddet uyguladığı, bu hususların davacı kadının tanıklarının anlatımları ile sabit olduğu, ... 8.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/108 Esas, 2019/300 Karar sayılı kararından da anlaşılacağı üzere erkeğin kadını darp ettiği ve ''senin kafana sıkarım'' diyerek tehdit ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davacı kadının davayı açmakta haklı olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı belirtilerek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velayetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadının ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine, tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumları ile banka yazı cevapları dikkate alınarak kadın için aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, boşanma ile davacı kadının yoksulluğa düşeceği anlaşılmış olmakla kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tzminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların az olduğunu, yoksulluk nafakasının ÜFE oranında artırılmadığını belirterek; tazminatların ve nafakaların miktarları ve ÜFE talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadının tazminat talepleri ile nafaka taleplerinin reddi gerektiğini, miktarların fazla olduğunu belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre, takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda oran olarak TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranı, artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsendiğinden davacının bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 2 nolu bendine "yoksulluk nafakasına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına" ibaresinin eklenmesine; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğu kanaatine varılmakla kadının tazminatlara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesis edilerek davacı kadın yararına 80.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata; tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında; kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası hükmedilmesinin ve hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğü kadının diğer istinaf talepleri ile erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının; tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacı kadın tarafından boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, davanın kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönlerinden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı erkeğin tüm, davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden İmdat'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.