Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8706 E. 2024/7011 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1070 E., 2023/1166 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/241 E., 2022/39 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadının önceki evliliğinden olan oğluna cinsel istismarda bulunduğunu, çocuğa psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, cinsel taleplerinin yerine getirmemesi nedeniyle kadını birçok kez darp ve tecavüz edip ardından evi terk etmeyi ve aylarca dönmemeyi alışkanlık haline getirdiğini, küfür ve hakaretler ettiğini, evi terk ettiğinde de sevgilisi ile birlikte yaşadığını, bu dönemde kadına tek kuruş vermediğini, tehdit ettiğini, oğluna cinsel istismarda bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddi, 250.000.00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının tutarsız davranışlarının olduğunu, aşırı kıskanç olduğunu, sürekli bağırıp küfür hakaret ettiğini, erkeğin üzerine eşyaları fırlattığını, bıçak çektiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, kadının psikolojik problemlerinin olduğunu, kadının küçükken cinsel tacize uğradığını söylediğini, bu nedenle tedavi gördüğünü, erkeğe iddia ettiği olayların bu durumdan kaynaklandığını, kadının bıçakla tehdit ettiğini, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, kadının evlilik süresince 8 adetten fazla telefon hattı değiştirdiğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 400.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının aşırı kıskançlık gösterdiği, eşini tehdit ettiği; erkeğin ise tanık beyanları ve ceza dosyaları ile sabit olduğu üzere kadına şiddet uyguladığı, kadına hakaret ettiği, sık sık evi terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her ikii davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 18.000,00 TL maddi ve 18.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen manevi tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflara yüklenen kusurların sabit olduğu, bunun yanında erkeğin kadının önceki evliliğinden olan çocuğuna karşı fiziksel şiddet de uyguladığı, yine kadına karşı şiddetinin birden fazla kez olduğu; kadının ise eşini müşterek konuttan da kovduğu, taraflara bu kusurların da yüklenmesi gerektiği, yine erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadın yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları, fiili evlilik süresi dikkate alındığında toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatların miktarına, erkeğin ise kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakasının ödenme şekline yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine, kadın yararına 36.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun ispatlanamadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadına ve erkeğe yüklenen kusurların çeliştiğini, eksik inceleme yapıldığını, hatalı kusur değerlendirmesi sonucu hükmedilen nafaka ve tazminatların haksız olduğunu, erkeğin maddi durumunun dikkate alınmadığını, karşı davanın tüm yönleri ile kabulü gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.