Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8707 E. 2024/4632 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, delillerin tam olarak toplandığı, hukuk kurallarının doğru uygulandığı ve takdir edilen nafaka, tazminat miktarları ile velayet düzenlemesinin uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1635 E., 2023/1232 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1087 E., 2021/372 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, hakaret ettiğini, aldatmakla suçladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, doğacak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakanını yoksulluk nafakası olarak devamına, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; kadının, 03.03.2019 tarihinde ortak konutu terk ettiğini, Hatay 1. Aile Mahkemesinin 18.11.2019 tarih 2019/441 Değişik İş sayılı dosyası ile ihtarname gönderdiğini, iddiaların asılsız olduğunu, doğmamış çocuğu ile tehdit ettiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü uyarınca boşanmalarına, kabul edilmediği takdirde ise aynı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, doğacak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin kadını aldatmakla suçladığı, yaşanan tartışma üzerine tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, davacı karşı davalı tanıklarının davalı karşı davalının evi terk ettiğine yönelik söylemleri karşısında; tarafların ayrı yaşadıkları sabit olmakla birlikte evi terk edenin kim olduğu hususu sabit olmadığından ispatlanamayan bu fiil kusur değerlendirmesinde hükme esas alınmadığı, davalının Hatay 1. Aile Mahkemesinin 2019/441-447 Değişik İş sayılı dosyası ile kadına terk ihtarı gönderdiği, karar tarihinin 22.11.2019 olduğu; kadının erkeğe 16.12.2019 tarihinde boşanma davası açtığı; erkeğin 26.02.2020 havale tarihli dilekçesi ile karşı dava açtığı, davalının ihtar tebliğinden itibaren iki aylık dönüş süresi içerisinde haklı bir sebebe dayalı boşanma davası açtığı, bu nedenle ihtar isteminin sonuç doğurmadığı, ayrı yaşamanın hangi taraf tarafından kaynaklandığı sabit olmamakla birlikte; davalı karşı davacının haklı sebebe dayalı boşanma davası açtığı, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü ve 166 ncı maddelerine dayanan boşanma davaları birlikte açılmışsa davanın reddinin gerektiği, terk ihtarıyla davalının önceki davranışlarının hoşgörüyle karşılandığı kabul edildiğinden, karşı tarafa kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 3.000,00 TL maddî tazminat ile 3.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen davası ve fer'îleri, velâyet düzenlemesi, reddedilen karşı dava ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararlarında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davaların esası ile ilgili hükme etki edecek sunulan tüm delillerin dava dosyası içerisine toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararların usul ve esas yönünden hukuka uygun, kusur belirlemesinin doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile günün ekonomik şartlarına göre İlk Derece Mahkemesince, kadın ve çocuk yararına taktir edilen nafaka, tazminat ile miktarlarının uygun ve yerinde olduğu, çocuğun yaşı, alıştığı ortam anne şefkatine muhtaç olması ve üstün yararı gereği velâyetin anneye verilmesinin doğru olduğu yine mahkemenin karşı dava ile ilgili gerekçesi ile erkeğin, karşı boşanma ve tazminat taleplerinin reddi kararınında usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kadının kabul edilen davası ve fer'îleri, velâyet düzenlemesi, reddedilen karşı dava ve ferileri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 164 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.