Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8711 E. 2024/4383 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, tarafların delilleri ve beyanları değerlendirilerek, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurunun ispatlanamadığı, belirlenen nafaka miktarının da hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1176 E., 2023/1253 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silifke Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/96 E., 2021/249 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-birleşen dosya davalısı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-birleşen dosya davalısı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı-birleşen dosya davacısı kadının tartışma çıkardığı, her kavgadan sonra kendini öldüreceğini, intihar edeceğini söylediği, sürekli hakaret ettiği, eş gibi görmeyip hiçe saydığı vakıalarını ileri sürerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini, talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-birleşen dosya davacısı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı/davalının, kadını aşağıladığını, hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, telefonda çok fazla zaman geçirdiğini, porno sitelerine girdiğini, bıçak çektiğini, uzaklaştırma kararı aldığını belirterek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 25.000,00'er TL maddî ve manevî tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalı erkeğin tanık beyanlarının soyut olduğu, tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, delil listesindeki mesajların içeriğinde " şerefsiz, ahlaksız, sen erkek değilsin "şeklinde hakaretlerin bulunmadığı, aynı zamanda mesaj içeriklerinde tarihin tam ve net bir şekilde belli olmadığı, zaman kavramı bulunmayan ve karşılıklı tartışma boyutunda kalan bu mesaj çıktılarının erkeğin iddialarını ispatlar nitelikte olmadığı, erkeğin " kıskançlık" vakıasına kendi dava dilekçesinde dayanılmadığından kusur belirlemesinde dikkate alınmadığı, kadının tanık beyanından kocanın porno sitelerine girdiği böylece kocanın kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadının ispatlanan kusurunun olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300 TL tedbir/yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek; kusur tespiti, Mahkemece mesajlara ve davacı/davalı tanık beyanlarına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, kusur belirlemesinde ve kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek , kararın kaldırılarak, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen davacı/davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmının ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu; davacı/davalı tarafından sunulan mesajlardan bir kısmında mesaj tarihlerinin yazmadığı, 16.12/2018 tarihli yazışma içeriğindeki ifadelerin hakaret niteliği taşımadığı, 22.01.2019 tarihli yazışmaların ise dava tarihinden sonra olduğu, bu davada kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, kıskançlık vakasına dava dilekçesinde ileri sürülmediği, birleşen davaya cevap dilekçesinde ileri sürüldüğü, kocanın güven sarsıcı davranışları nedeniyle kadının eylemlerinin kıskançlık olarak değerlendirilemeyeceği böylece İlk Derece Mahkemesinin asıl davanın reddine ilişkin kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, davacı/davalının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği; boşanmaya neden olan olaylarda davacı/davalının tam kusurlu olduğu, davalı/davacının ispatlanmış bir kusurunun olmadığı, İlk Derece Mahkemesince kadının birleşen davasının kabul edilmesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi ve kadının davasının kabulü ile kadın yararına nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 175 inci, 176 ncı, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci, 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.