"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2033 E., 2023/1388 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/212 E., 2022/623 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın asıl, cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2019 tarih ve 2018/5 Esas, 2019/218 Karar sayılı kararı ile davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. Davacı erkek vekili tarafından davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarih ve 2020/1383 Esas - 2022/181 Karar sayılı kararı ile davacı tanığı dinlenmeden davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanlarından tarafların yaklaşık 7-8 yıldır ayrı yaşadıkları, taraflar birlikte yaşarken kadının, erkeğe "sen adam mısın, orospu çocuğu, şerefsiz, eşekoğlu eşek" şeklinde küfür ve hakaretlerde bulunduğu, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında her ayın 2.ve 4. hafta sonları Cumartesi günü sabah saat 10:00 ila Pazar günü akşam saat 17:00 arasında, dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00 ila 3. günü akşam saat 17.00 arasında, yarıyıl tatillerinin 1. günü sabah saat 10.00 ila 7. günü akşam saat 17.00 arasında, Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00 ila 31. günü akşam saat 17.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın asıl istinaf dilekçesinde; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişki süreleri, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin fiziksel şiddet kusuruna dayanmadığı, küfür ve hakaret kusurunun ise sabit olduğu, kadının yine tam kusurlu olduğu, ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmemesinin hatalı olduğu, ortak çocuğun dikkat eksikliği ile hiperaktive ve öğrenme bozukluğunun olması ve eğitim hayatı boyunca özel eğitim desteği ile psikiyatri takibi ve ilaç kullanıma ihtiyacının bulunması, davacı babanın yurt dışında çalışması nedeniyle uzun süreli olarak yurt dışında kalması dikkate alındığında, müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki süresinin fazla olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, iştirak nafakası ve kişisel ilişki sürelerine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine, ortak çocuk yararına aylık 5.000,00 TL iştirak nafakasına, çocuk ile baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonları Cumartesi günü sabah saat 10:00'dan Pazar günü saat 17:00'e kadar, Ramazan ve Kurban Bayramların 2. günü sabah saat 10.00'dan 3. günü saat 17.00'e kadar, okulların yarıyıl tatillerinin 1. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 17.00'e kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan 10. günü saat 17.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın asıl temyiz dilekçesinde özetle; boşanma kararına kabul ettiğini, ortak çocuğun hiperaktivite ve öğrenme bozukluğu gibi rahatsızlığı nedeniyle ağır ilaçlar kullandığını, günde 2-3 kez nöbet geçirdiğini, annenin bu nedenle yanından bir an bile ayrılmadığını, babanın kurulan kişisel ilişki sürelerinde böyle bir bakım yapmasının mümkün olmadığını, bu nedenle kişisel ilişkinin her ay saatlik olarak gerçekleşmesi gerektiğini, iştirak nafakasının aylık 20.000,00 TL'ye yükseltilmesi gerektiğini belirterek kişisel ilişki süreleri ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel ilişki süreleri ve iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 323 üncü, 324 üncü ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.