"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/66 E., 2022/2362 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/657 E., 2021/716 K.
Taraflar arasındaki tanıma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın kabulüne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, Danimarka Devleti Kopenhag Aile Mahkemesinin 03.07.2019 tarih ve 2019-39266 sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini, kararın 03.07.2019 tarihinde kesinleştiğini, tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararına konu yargılamanın Türk kanunlarına göre yapılmadığını, yargılama sırasında kadına savunma hakkı tanınmadığını, kadının duruşmaya usulüne uygun olarak çağrılmadığını ve temsil edilemediğini bu hususun açıkça kamu düzenine aykırı olduğunu, yabancı mahkeme kararında, velâyet, nafaka, tazminat gibi hususların düzenlenmediğini, davacı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, yabancı mahkeme kararının tercümesinin de hatalı yapıldığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Danimarka Devleti Kopenhag Aile Yerel Mahkemesi'nin 03.07.2019 tarih, 2019-39266 sayılı ve 03.07.2019 tarihinde kesinleşen kararıyla tarafların boşandığı, boşanma ve ayrılık sebepleri hükümlerinin eşlerin ortak milli hukuklarına tabi olduğu, yabancı mahkeme kararında, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 50 inci ve devamı maddeleri ile Türkiye tarafından kabul gören Kanun ve Danimarka ülkesinin de taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri uyarınca Kopenhag Aile Yerel Mahkemesi'nin 03.07.2019 tarih, 2019-39266 sayılı ve 03.07.2019 tarihinde kesinleşen boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına, her ne kadar davalı kadın tarafından savunma hakkı verilmeden boşanma kararı verildiği iddia edilmişse de yabancı mahkemedeki usul hükümlerinin uygulanmasında ve tebligat usulünde o yer kanunları geçerli olduğu ve yabancı mahkeme kararına ekli ayrılık kararında davalının kararı veren mahkemeye o yer kurallarına uygun bir şekilde çağrıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile taraf arasında görülen Kopenhag Aile Mahkemesinin 2019/39266 sayılı, 03.07.2019 tarihli boşanma kararının boşanma yönüyle tanınmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, savunma hakkının kısıtlandığını davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın tanıma davası olması nedeni ile basit yargılama usulüne tabi olduğu, davalı kadına dava dilekçesinin tebliğ edildiği, duruşmaya çağrıldığı, davalı kadın vekilinin 28.01.2021 ve devamındaki duruşmalara geldiği, beyanda bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, yabancı mahkemedeki usul hükümlerinin uygulanmasında usuli ve tebligat usulünde, o yer kanunlarının geçerli olduğu, diğer bir ifade ile yargılama usulü ve tebligatın hâkimin hukukuna (Lex fori) tabi olduğu, tanıma kararını veren hâkimin, kendisine karşı tanıma istenen kişinin kararı veren mahkemeye usulüne uygun olarak davet edilip edilmediğini tespit ederken, Türk Tebligat hukukunun kurallarına göre bir değerlendirme yapamayacağı, tanınması istenen yabancı mahkeme kararında, davalı kadının kararı veren mahkemeye o yer kurallarına uygun bir şekilde çağrıldığı, davalı kadının aksi yönde bir delil getirmediği ve 5718 sayılı Kanunu'nun 54 üncü maddesi gereği davanın reddine dair bir sebebin gerçekleşmediği belirtilerek davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanıma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Kanun'un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.