"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/994 E., 2023/1089 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/122 E., 2021/456 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı ile 21.12.2017 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, davalı ile evlendikleri günden bu yana davalıdan fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gördüğünü, evlilik sonrası davalının kendisine karşı olumsuz kişiliğinin ortaya çıktığını, davalının asabi ve geçimsiz bir kişiliğinin olduğunu, asıl kişiliğini gizlediğini, davalının ölüm tehditlerinden dolayı davalıya İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2018/103 dosya numaralı ceza davası açıldığını, bu dosyada daha önce tarafına uyguladığı darp raporunun mevcut olduğunu, ancak davalının tehdit ve baskıları sonucu söz konusu davayı geri çekmek durumunda kaldığını, davalının kredi kartlarını çantasından gizlice alıp defalarca kişisel amaçları için kullandığını, bu durumun karşılıklı güven duygusunu bitirdiğini, bunun yanında çevreden, eşden, dosttan ödeyebileceği miktarın çok üstünde çeşitli bahanelerle borç para istediğini, yaşadıklarından sonra davalıyla boşanma isteğini paylaştığında davalının kendine çok ağır hakaret ve ölüm tehditlerinde bulunduğunu, bu tehditleri önceki evliliğinden olan çocuklarına karşı da gerçekleştirdiğini, en son olarak 06.02.2020 tarihinde evden ayrılmak zorunda kaldığını, bu tarihten sonra davalının hakaret ve tehdit boyutlarını arttırdığını, buna ilişkin kendisine mesajlar çektiğini, mesaj kayıtlarının dava dilekçesinde ekli olduğunu, evi terk ettikten 3 gün sonra davalının önceki evliliğinden olan oğlunun evine gelerek çocuğunu tehdit ettiğini, yaşanılan olayın emniyete yansıdığını, yapılan bu tehditler nedeniyle işine de devam edemediğini belirterek boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 6284 sayılı kanun kapsamında gerekli koruma tedbirlerinin alınmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; 21.12.2017 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığını, bir takım anlaşmazlıklar meydana geldiğini, zaman zaman meydana gelen bu sorunların ortak uzlaşının sağlanması ile çözüldüğünü, davacının tarafına kusur atfetmek amacıyla gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, söz konusu iddialarını ispatı yönünden soyut beyanlar dışında en ufak bir delilin dosyaya sunulmadığını, davacının iddialarının aksine evine bağlı bir aile babası olduğunu, çevresi tarafından sevgi ve saygı gösterilen bir kişi olduğunu, davacıya karşı hakaret ve tehditlerde bulunduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının tüm iddialarını red ediğini, davacının davasının ve boşanmaya bağlı bütün taleplerinin reddine, yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından açılan iş bu dava öcelilkle hayata kast, pek kötü onur kırıcı davranış sebebiyle olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup toplanan delillerden davalı erkeğin hakaret ve tehditte bulunarak psikolojik şiddet uyguladığı, her ne kadar davacı yanca davalı tarafından darp edilerek hayatına kast edildiği iddia edilmiş ise de; iş bu eyleme konu İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.03.2019 tarihli 2018/103 Esas 2019/66 Karar sayılı ilamına konu dosyasında davacının şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve yargılamaya konu "Basit Yaralama, Hakaret, Tehdit" suçlarının 14.07.2018 tarihli olduğu, tarafların bu tarihten sonra birlikte yaşamaya devam ettiklerinin anlaşılması karşısında; söz konusu davalının eylemlerinin davacı tarafından affedilmiş olduğunun kabulü gerektiği, kusur durumları nazara alındığında davalının kusurlu eylemleri hayata kast, pek kötü onur kırıcı davranış mahiyetinde olmadığından iş bu özel sebebe dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş olup, tarafların evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde yukarıda yüklenen kusur nedenlerine bağlı olarak davalı erkeğin tam kusurlu olduğu (hakaret ve tehdit yönlerinden) kanaatine varılarak, tarafların çekilmez hale gelen evliliğin devamında taraflar ve toplumsal açıdan korunması gerekli hukuki fayda kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacının cevaba cevap dilekçesinde boşanmanın fer'îlerinden olan manevî tazminat talebinden 26.03.2021 tarihli celsede davacı vekili tarafından vazgeçildiğinden bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, kusur belirlemesi ve hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tanık beyanın tek başına hükme esas alınamayacağı, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.