Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8779 E. 2024/4667 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve vekalet ücretine hükmedilmesi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/648 E., 2023/888 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/81 E., 2023/31 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadını erkeği aşağıladığı, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarını istemediği ve hakaret ettiği, erkeğin kız kardeşini ortak konuttan kovduğu, kadının kusurlu hareketleri ile evlilik birliğinin çekilmez hale getirdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediğini erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, maaşına el koyduğu, ortak çocukla ilgilenmediği, kadını yalnız bıraktığı ve evi terk ettiğini iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 300.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının iadesine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve tanık beyanları incelendiğinde; davacı erkeğin; eşinin saçını çekmek suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, Yomra'daki evi birlikte tuttuktan sonra bu evde yaşamayarak eşlerin bir arada yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, sürekli köye gitmek suretiyle eşini evde yalnız bıraktığı, eşiyle birlikte sosyal aktivite yapmadığı, davalı kadının ise; evlenirken beraber yaşamayı kabul ettiği eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarını evlendikten sonra evde istemediği, onlara tanık ...'nin beyanıyla sabit olduğu üzere "orospunun çocukları kıymete bindi" dediği, yine tanıklar ..., ... ve ... beyanıyla sabit olduğu üzere eşinin ablasının eve gelmesini istemediği, hem çocuklu adama gel hemde ablası gelsin şeklinde söylemlerde bulunduğu, eşini beğenmediği, "o kara ben güzelim, o bana layık değil" dediğinin anlaşıldığı, sabit görülen eylemler neticesinde fiziksel şiddet uygulayan davacı erkeğin daha fazla kusurlu, davalı kadının az kusurlu olduğu vicdani kanaatine varıldığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, sosyal ekonomik durum raporları dikkate alındığında yasa gereği boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşulları davalı kadın yönünden oluşmadığı bu nedenlerle davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verildiği, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda daha fazla kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu davalı kadın cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının iadesini talep etmesine karşın her hangi bir karşı dava açmadığı ve harç yatırmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen süre içerisinde de harç eksikliğini gidermediği bu nedenlerle bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 1.200,00 TL iştirak nafakasına, kadın yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 90.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyalarının iadesine ilişkin davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur incelemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen maddî, manevi tazminat ve miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti, kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, kusur incelemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur incelemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen maddî, manevi tazminat ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti, kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, kusur incelemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında geçimsizliğe sebebiyet veren kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevi tazminat talebi, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 323 üncü, 326 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.