Logo

2. Hukuk Dairesi2023/877 E. 2023/3096 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı ve davacı erkeğin daha önce açtığı boşanma davasından feragat etmesinin mevcut davaya etkisi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin ilk boşanma davasındaki feragatinin önceki olayları affettiği anlamına geldiği, yeni davada ise feragat tarihinden sonraki dönem için davalı kadına atfedilebilecek kusurlu bir hareketin ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1865 E., 2022/1866 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/50 E., 2021/485 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; taraflar arasında evliliğin devamını imkansız kılacak derecede ve tamamen davalının kusurundan kaynaklanan geçimsizlik bulunduğunu, davalının evliliğin başından itibaren sürekli davacıya hakaretler ettiğini, davalıyı aşağıladığını, evlilikten kaynaklanan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, davacının ailesiyle görüşmek istemediği gibi müşterek çocuklarının görüşmesini de engellemeye çalıştığını, tarafların aralarındaki geçimsizlik nedeniyle birkaç kez ayrılarak bir süre ayrı yaşadıklarını daha sonra aile büyükleri ve çocuklarının ısrarıyla yeniden bir araya geldiklerini, 2016 yılında davacının müşterek çocukları Ozan'ı da yanına alarak müşterek evden ayrıldığını, davacının boşanma davası açtığını daha sonra çocuklarının ısrarıyla bu davadan vazgeçtiğini, davalıyla yeniden bir araya geldiklerini, ancak uzun yıllar boyunca yaşanan bunca kötü olay nedeniyle taraflar arasındaki eş sevgi ve saygısının ortadan kalkması nedeniyle yeniden karı- koca ilişkilerini tesis etmelerinin mümkün olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşlerin geçimsizlik nedeniyle son yıllarda sık sık ayrı yaşayıp tekrar bir araya geldikleri, son olarak yaklaşık bir yıldır ayrı oldukları, davalı kadının özellikle çocukları Ozan'ı evden kovması, Türkiye'de bırakması, gündelik yeme içme ihtiyaçlarını karşılamaması gibi eylemlerinin çocukların bakımına, eğitim ve gözetim yükümlülüğüne özen gösterme yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiği bunun yanı sıra davacı ve ailesine karşı takındığı tavır nedeniyle tam kusurlu olduğu, davacı erkeğe atfedilebilir kusurun ispatlanamadığı, davacı kocanın daha önce Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/71 esas sayılı boşanma davasından feragat ettiği ancak benzer sorunların devam etmesi ve tekrar ayrı yaşamaya başladıkları ve birliği devam ettirmek yönünden irade sergilemedikleri dikkate alındığı gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; dosya kapsamı incelendiğinde önceki davadan feragat edilmesinden sonra benzer sorunların devam ettiğine dair herhangi bir delil veya tanık anlatımının bulunmadığının anlaşılacağını, tanık beyanlarının dahi bu konudaki haklılıklarını ortaya koyacak olup, tanık anlatımlarının feragat öncesine yönelik olduğunu, söz konusu davada gerekçeli kararda ve dinlenen tanıkların beyanlarında geçen tarafların tekrar ayrı yaşamaya başlamaları hususu kabul edilse dahi bu durumun davalının haksızlığını ortaya koyacak nitelikte olmadığını, Mahkemenin gerekçeli kararına gerekçe yaptığı hususların tek tek incelendiğinde bu hususların feragat edilen önceki boşanma davasıyla aynı olduğunun görüleceğini, bu durumda davanın reddedilmesi gerekirken kabule karar verilmesinin yerinde olmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile UYAP'ta kayıtlı Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/21 Esas, 2017/646 Karar sayılı boşanma davasında erkek tarafından 17.01.2017 tarihinde boşanma davası açıldığı, erkeğin 31.07.2017 havale tarihli feragat dilekçesi ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, bu dava dosyasındaki dava dilekçesi ile istinafa konu iş bu boşanma davasındaki dava dilekçesi karşılaştırıldığında erkek tarafından 2017 yılı Temmuz ayından önceki vakıalardan bahsedildiği, sonuç kısmında ise 2017 yılı Temmuz ayından sonra tarafların yeniden bir araya gelerek aynı evde yaşamaya başladıkları, ancak uzun yıllar boyunca yaşanan kötü olaylar nedeniyle taraflar arasındaki sevgi ve saygının ortadan kalkması nedeniyle yeniden karı-koca ilişkilerini tesis etmelerinin mümkün olmadığı, aynı evde birbirini hiç tanımayan iki insan gibi yaşadıkları iddiası ile iş bu yeni boşanma davasının açıldığı, 2017 Temmuz ayından sonra erkeğin kadına atfettiği herhangi bir kusurlu hareketten bahsedilmediği, zira dinlenen tanıkların da ilk boşanma davasındaki vakıalara ilişkin beyanda bulundukları, erkeğin 2017 yılı Temmuz ayındaki feragati nedeniyle bu tarihten önceki olayları affettiği, bu tarihten sonra kadına atfettiği herhangi bir kusurlu hareketin ve ispatın olmadığı göz önüne alındığında, davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun yıllardan beri devam eden ve tamamen davalının kusurundan kaynaklanan geçimsizlik olduğunu, evliliğin devamının imkânsız hale geldiğini, bu evliliğin devamında ne taraflar ne ortak çocukları ne de toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.