"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/55 E., 2022/1571 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/456 E., 2019/660 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle birleşen davanın zina hukuki sebebi ile kabulüne, maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların iki aydır ayrı ayrı yaşadığını, bu şekilde daha öncede iki-üç kez ayrılıp bir araya gelindiğini ve her seferinde aralarında ki anlaşmazlık ve huzursuzluk devam ettiği için boşanma davası açmak zorunda kaldıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına karar verilmesini talep etmiş, 30.01.2018 havale tarihli ıslah dilekçesiyle kadın yararına aylık 8.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, son yıllarda kadının davranış ve tavırlarında değişmeler meydana geldiğini, müvekkiline gerçeklerle örtüşmeyen suçlamalarda bulunduğunu, başka bir erkekle ayrı evde yaşamaya başladığını, müvekkilinin onurunun ve şahsiyetinin zedelendiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 300.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, asıl davanın ferileri ile birlikte kabulü, birleşen davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; eksik inceleme, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ile erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, birleşen davanın zina sebebi ile kabulü gerektiğini, taleplerinin değerlendirilmediğini, kadın yararına tedbir nafakası koşulları oluşmadığını, müvekkili yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; birleşen davasında zina nedeniyle hüküm kurulmaması, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ile erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları, olayların gelişimi ile tüm dosya kapsamına göre, kadının eyleminin sadakat yükümlülüğüne aykırılık olmayıp zina olarak değerlendirilmesi gerektiği, kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe yüklenecek kusur olmadığı, kararın kusur gerekçesi açıklanan şekilde düzeltilmesi, birleşen davanın zina nedeniyle boşanma olarak kabulü, zina eylemi nedeniyle kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının birleşen dava tarihi itibarıyla kaldırılması gerektiği, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi hükmü uyarınca erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince takdir edilen maddî ve manevî tazminatların esası yerinde olduğu, ancak miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının tüm istinaf taleplerinin reddine, erkeğin kusur, boşanma sebebi, tedbir nafakası, tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kararın kusur gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına erkeğin zina nedenine dayalı birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, kadın için hükmedilen tedbir nafakasının birleşen dava tarihi itibarıyla kaldırılmasına, erkek yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili; zina eyleminin ispatlanamadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup; uyuşmazlık, zina hukuki sebebine dayalı davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına tazminata hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.