Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8805 E. 2023/6381 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda, mahkemenin Yargıtay’ın bozma ilamına uygun karar verip vermediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının çalıştığı ve sürekli gelirinin bulunduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin yoksulluk nafakası talebini reddeden kararının, Yargıtay’ın bozma ilamına uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/183 E., 2022/653 K.

...

...

KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yoksuluk nafakası yönünden erkek yararına bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili asıl dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek lehine 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili 28.11.2017 tarihli birleşen boşanma dava dilekçesinde; kadının sadakatsiz davranışlar içinde olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL nafakaya, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın birleşen boşanma davasında; erkeğin kadını aldattığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 161 inci maddesi, olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1500,00 TL nafakaya, kadın lehine aylık 1.500,00 TL nafaka ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 01.12.2016 tarih ve 2015/642 Esas, 2016/978 Karar sayılı kararı ile; sadakatsiz erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, erkeğin asıl davasının ve kadının birleşen davasının ise zina sebebiyle kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anneyle kişisel ilişki kurulmasına, talep edilmediğinden çocuk için iştirak nafakasına yer olmadığına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 30.000,00TL manevî tazminata, kadın lehine aylık 900,00 TL ted bir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 20.09.2017 tarih ve 2017/958 Esas, 2017/1568 Karar sayılı kararı ile; birleşen dava yönünden tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verildiği belirtildiği halde devamında tarafların birliğin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma hükümlerini düzenleyen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmiş olduğundan, hüküm kendi içerisinde çelişkili oluştuğu, asıl dava yönünden gerekçeli kararda Mahkemece kadının herhangi bir kusurunun ispatlanamadığı kabul edilmiş olmasına rağmen erkeğin boşanma davasının neden kabul edildiğine dair somut herhangi bir gerekçeye yer verilmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının telefon kayıtlarında gece geç saatlere kadar görüşmelerinin olduğu, yine tanık beyanlarından kadının eve erkek arkadaşları ile gece geldiğinin bizzat görüldüğü, erkeğin ise bir başka kadınla sevgili olarak buluşmalarına dair mesajlaşma ve görüntü kayıtlarının dosyaya sunulduğu, bu kayıtların tanıklar tarafından da görüldüğü, bu hali ile erkeğin eşini aldatmak suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, tarafların eşit kusurlu oldukları, erkeğin her ne kadar bir başka kadınla sadakatsiz tutum içerisinde olduğu dosya kapsamından sabit bulunmuş ise de; aralarında cinsel ilişki gerçekleştiğine dair somut bir delilin dosyaya sunulmadığı, kadının çalışmadığı, herhangi bir geliri olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, erkek her ne kadar iştirak nafakası talep etmiş ise de; kadının hali hazırda çalışmadığı, ekonomik herhangi bir gelirinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, nafaka ödeyebilecek gücü olmadığı gerekçesi ile erkeğin her iki boşanma davasının kabulüne, kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı davasının reddine, kadının 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği açtığı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anneyle kişisel ilişki kurulmasına, erkeğin ortak çocuk için talep ettiği iştirak nafakasının reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının velâyet, tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, kadına aylık 900,00 TL tedbir nafakası ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.09.2021 tarihli ve 2020/1377 Esas, 2021/1425 Karar sayılı kararıyla; tarafların evlilik birlikteliği devam ederken sadakat yükümlülüğüne aykırı tutum ve davranışlarda bulundukları, erkeğin evlilik birliği devam ederken bir başka kadınla cinsel ilişkiye girdiği dosya içerisinde mevcut bulunan delillerle kanıtlanamadığı, kadının zinaya dayalı davasının reddinde bir yanlışlık olmadığı, ne var ki, kadının kabul edilen davası istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, erkeğin boşanma davaları ile kadın tarafından açılan zinaya dayalı boşanma davası konusuz hale geldiği, erkeğin davalarının kabulü ve buna bağlı hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücretinde yanlışlık olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 22.02.2022 tarihli kararı ile; Mahkemece taraflara kusur olarak yüklenen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu; toplanan delillerden kadının çalıştığı sürekli ve düzenli gelirinin bulunduğu, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı, öyleyse kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda kadının ekonomik durumu ve boşanma sonrası yoksulluğa düşmeyecek olması gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... kadın vekili temyiz dilekçesinde; tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, kadının sabit bir işte çalışmadığını, geçici yerlerde kısa süreli çalıştığını, tedbir nafakasının miktarının da yetersiz olduğunu ileri sürerek tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemece uyulan bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175 inci ve 176 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı- davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...