Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8808 E. 2024/5721 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölüm nedeniyle boşanma davası konusuz kalmışsa da mirasçıların davaya kusur tespiti yönünden devam etmesi üzerine sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dinlenen tanık anlatımları ve dosyadaki delillerden davalı erkeğin eşine hakaret ettiği ve tehditlerde bulunduğu sabit görülerek boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğunun tespiti doğru bulunmuş ve istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1431 E., 2023/1369 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/676 E., 2023/287 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin ölümü nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan davalı eş davalı ...’in boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ağır hakaret ve tehditlerine maruz kaldığını, bu nedenle evliliği sonlandırma kararı aldıklarını, karşı tarafın da davayı kabul ettiğini, davalı taraftan her hangi bir tazminat veya nafaka talebinin bulunmadığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesini kabul ettiğini, dava dilekçesinde belirttiği hususların doğru olduğunu, kanun gereği, anlaşmalı boşanamadıklarını, bu nedenle davanın çekişmeli olarak açıldığını, maddî ve manevî tazminat talebinin bulunmadığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı asilin 22.10.2022 tarihinde dava açıldıktan sonra vefat ettiği, davacı mirasçıları tarafından davaya devam edildiği, dinlenen tanık anlatımlarından görgüye dayalı beyan veren müteveffanın annesi tanık G.Ş.'nin anlatımlarından tarafların evlendikten kısa bir süre sonra tartışmalarının başladığı, boşanmak istedikleri ancak sonrasında barışarak evliliklerine devam ettikleri, fiili ayrılıklarından önce para meselesi yüzünden karı koca arasında yaşanan tartışmada davalı kocanın davacı müteveffa kadına yönelik "sen hangi pezevenkten aldın bu paraları, o..spu, k..tak" şeklinde sözler sarfettiği, tanık olan kayınvalidesinin de bulunduğu sırada "sen 80 yaşındasın ben birini öldürdüm biliyor musun" tarzında tevil yollu tehdit ettiği, yine müteveffanın damadı olan tanık E.A.'ün anlatımlarından; 21 Eylül 2022 akşamı davalının kendisini arayarak boşanmak istediğini aksi halde elinden bir kaza çıkacağını, eşini kastederek "bu kadının Işıkkent'te ne yaptığı belli değil, erkekler gelip gidiyor" şeklinde müteveffanın gıyabında tehdit ettiği ve namusuna yönelik isnatlarda bulunduğu, bu itibarla somut davada davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadına yönelik tehdit ve ağır hakaret söylemleri nedeniyle tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile davacı ...'in vefatı sebebiyle boşanma davası konusuz kaldığından boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliği içinde davalı erkeğin kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle, taraflı yargılama yapıldığı kanaatinde olduğunu ve aleyhine verilen ifadeleri kabul etmediğini beyan ederek, kusur tespiti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre; erkeğin, eşine hakaretler ettiği dinlenen davacı tanık beyanları ile sabit olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, davalının Segbis yolu ile duruşmalara kabulü sağlanarak beyanlarının alındığı, davalının yargılamanın hiç bir safahatında yargılamanın taraflı yapıldığına ilişkin bir iddia ya da delil ileri sürmediği, o halde, davalının istinaf aşamasında ileri sürdüğü bu iddianın ispat edilememesi karşısında, kabulünün mümkün görülmediği gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; eşinin evlendikten sonra küfür etmeye başladığını, 12 saat çalışmasının yetmemeye çalıştığını, hakaretler görmeye başladığını, kendisini evden kovduğunu beyan ederek, kusur tespiti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında evlilik ölümle sona ermiş ve boşanma davası konusuz kalmış ise de, mirasçıların davaya kusur tespiti yönünden devam etmeleri nedeniyle sağ kalan davalı kadın eşin ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.