"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/732 E., 2023/1631 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/686 E., 2020/12 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1977 yılında evlendiklerini, iki çocuklarının olduğunu, Karşıyaka 3 Aile Mahkemesinin 2005/397 Esas, 2005/609 Karar sayılı dosyası ile tarafların boşandıklarını ve tekrar 16.02.2009 tarihinde evlendiklerini, ancak davalının aşırı alkol kullandığını sözel ve fiziksel şiddet uyguladığını, aşırı horladığını ve doktora gitmediğini, maaşını elinden alarak ekonomik şiddet uyguladığını ve davalının bir yıldır Foça'da yaşadığını ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına kadın yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; 08.02.2019 tarihli Karşıyaka 3.Aile Mahkemesi'nin 2019/101 Esas, 2019/82 Karar sayılı birleşen dava dosyasında, birleştirme kararı verilmesini, tarafların 16.02.2009 tarihinde yeniden evlendiklerini, ancak davalı tarafın agresif ve ters davrandığını, davalı kadın ve çocukların davacıya cephe aldıklarını, nefret sözleri sarfettiklerini ve davacı erkeğin evden ayrıldığını, 4721 sayılı Kanun'unun 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 1977 yılında evlendikleri ve 04.07.2005 tarihinde boşandıktan sonra 16.02.2009 tarihinde yeniden evlendikleri, ergin iki çocuklarının olduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre ve özellikle tarafların ortak çocukları ... ve ...'ın beyanlarından tarafların aralarında geçimsizliğin bulunduğu, erkeğin her akşam alkol kullanmaya başladığı ve bu kullanımın aşırı gelmeye başlayınca gerek davacı eş gerekse çocuklar tarafından uyarıldığı ancak bu uyarıların dikkate alınmadığı, tartışmaların maddiyat kaynaklı olmaya başladığı, davacının maaşını davalı erkeğe verince ve harcamaların davalı erkek tarafından yapılmaya başlayınca davacı kadının elinde para kalmadığı, ayrıca davalı erkeğin aşırı horlaması olduğu ve ortak çocuğun doktora da götürdüğü ancak son zamanlarda doktora gidip gitmediğini tanıklarında bilmediği bu yüzden davacı kadının yatağını ayırdığı ve son bir yıldır davalı erkeğin Foça'da kaldığı burada bulunan dükkanın kirasının da davalı erkek tarafından alındığı ve davalı erkeğin tartışmalar sırasında davacı kadına ''...Allah belanı versin, lanet olsun, bıktım senden, pavyon karısı, aşağılık senden kadın olmaz, senden hiç bir şey olmaz...'' diye sözler sarfettiği, davacı kadının karşılık vermediği, ayrıca davalı erkeğin başka bir kadınla alışveriş yaptığı, kadının evine gittiği ve davalı erkeğin Çiğli de kaldığı evde de tanıklar tarafından bu kadının görüldüğü, bunun dışında davalı erkeğin davacı kadına onu öyle yap bunu şöyle yap diyip yemeğine kıyafetine karıştığı ''...bu ne böyle pavyon karısı gibi giyiniyorsun...'' diye söylediği , torunlarını davalı erkeğin yaptığı şakalar ile korkuttuğu, aşırı alkol aldıktan sonra hareketlerinin değiştiği, eşyaları kırdığı, fiziksel şiddet uyguladığı, ortak çocuğu oturmakta olduğu evden tahliye ettirdiği, davalı tanıklarından ...'ın görgüye dayalı herhangi bir beyanın bulunmadığı ve geçimsizliğe ilişkin beyanının olmadığı, ...'ın da tartışmaya tanık olmadığı ve somut beyanlarının bulunmadığı, davacı kadının kusursuz, davalı erkeğin ise tam kusurlu olduğu, ssıl dava yönünden dava kanıtlandığından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal şartları oluştuğundan 20.000,00 TL maddî tazminat ile erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması, hakaret ve fiziksel şiddet uygulaması nedeni ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, birleşen davanın ise ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur taktirinin doğru olmadığını, kadının talep ettiği maddî ve manevî tazminat kabulünün ve kendisinin talep ettiği maddî manevî tazminatın reddinin usulsüz olduğunu, kadının davasının reddinin kendi davalarının kabulünün gerektiğini yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin doğru olmadığını tam kusurlu tarafın karşı davacı-karşı davalı tarafın olduğunu, maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden ret kararı verilmesinin de hatalı olduğunu, karşı taraf lehine verilen maddî ve manevî tazminat ve miktarlarının hukuka aykırı olduğunu, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü yönünden temyiz kanun başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.