Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8822 E. 2024/6649 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, tarafların kusur oranları ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece yapılan yargılama ve kusur belirlemesi sonucu hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1204 E., 2023/1298 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/656 E., 2021/27 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sık sık evi terk ettiği, ailesinde kaldığı, önceki evliliğinden olan kızına iyi davranmadığı, kadının evden ayrılırken eve ve arabasına zarar verdiği, sürekli tartışma çıkarıp, hakaret ettiği, ilgisiz olduğu, ev işi yapmadığı, birlik görevini ihmal ettiği, kocanın ailesine karşı ilgisiz olduğu, önceki evliliğinden olan kızına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, bir gün davalıya, televizyonun sesini son ses açması yüzünden bütün mahallenin yankılandığını, insanların rahatsız olduğunu biraz sesini kısması gerektiğini söylediğini, davalının bunun üzerine kendini kaybetmiş bir şekilde birden davacının üzerine yürümeye ve davacının yüzünü tırmalamaya başladığını, davacıyı yakasından tutarak "senin o kıymetli kızını orospu yapacam görürsün, aptal herif" şeklinde ağıza alınmayacak sözlerle davacıya saldırdığını, aralarındaki her olayı ailesine anlattığı, müstehcen davranışlar sergilediği, evdeki dolapların yüzüne bıçakla zarar verdiğini, eşyaların bir kısmını balkondan attığını, evin doğal gaz borusunu kestiğini, davalının evde yemek yapmadığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği hiç bir sorumluluğu yerine getirmediğini, yatak odasında soyunup giyinirken perdeleri açık bıraktığını, banyodan çıktığı zamanlarda çırılçıplak ya da sadece havluyla yatağın üzerine uzanıp saatlerce perde açık şekilde yattığını, bunun yanlış olduğunu söyleyen davacıya hakaretler ettiğini ... isimli kişi ile mesajlaştığı, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediği, lüks harcamalar yaptığı, iftira attığı, babasına yardım etmesi konusunda baskı yaptığı vakalarını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Birleşen dava dilekçesinde özetle davacı-davalı erkek vekili; evlilik birliğinin davalının ağır kusuru sonucu temelinden sarsılması ve TMK 162 maddeleri gereği pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, müvekkili için dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadına değer vermediğini, sevgisiz olduğunu, cimri olduğunu, şiddet uyguladığını, sürekli hakaret ettiğini, kürtaj olduğunda yanında olmadığını, sürekli aşağıladığını, yalan söylediğini, ailesine hakaret ettiğini, sürekli evden kovduğunu, değer vermediğini, eşi olarak görmediğini, adeta evin hizmetçisi olarak gördüğünü, müvekkilini sürekli aşağıladığını, davalının ayrıca müvekkiline defalarca kez yalan söylediğini ve çoğu zamanda iyi niyetinden faydalanarak müvekkilini kandırdığını, davalının müvekkilinin dinine, değerlerine, ailesini sinkaflı küfürler ettiğini, son olayda şiddet uyguladığını belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk,150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, aşırı cimri olduğu, hakaret ettiği; kadının ise çocuğu dövdüğü ve bu nedenle çocuğun psikolojisinin olumsuz etkilendiği belirtilerek, evlilik birliğini sona erdiren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her üç davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 300,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminat talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davalarının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ve tazminat talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine ve sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar ile kendi tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakalar ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.