Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8843 E. 2024/5257 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve boşanmaya sebep olan olayların ispatı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin boşanmaya dair kusur belirlemesi ve gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunarak istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1060 E., 2023/1248 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/362 E., 2021/73 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, birleştirilen davanın ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevaba ve birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin, ailesine ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkiline ve çocuklarına ilgi göstermediğini, sürekli müvekkilini sorguladığını ve ailesine para yedirmekle, evden eşya götürmekle suçladığını, küçük düşürdüğünü, müvekkilinin ailesine saygı göstermediğini, istemediğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 20.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının iadesine, aksi halde şimdilik 1.000,00 TL maddî tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı talebini 51.745,00 TL ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile birleştirilen dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının ve ailesinin, müvekkilini sürekli küçük düşürdüklerini, aşağıladıklarını, rencide ettiklerini ve hakaret ettiklerini, kadının ortak çocuklarla ilgilenmediğini, 23 Haziran 2018 tarihinde de evdeki tüm eşyaları alarak evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkil lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının ailesine karşı misafirlik ve kayın hısımlığı hukukuna yaraşmayacak, evlilik birliğinin mutluluğunu tehlikeye düşürecek şekilde kaba davrandığı, evlilik içerisinde eşine karşı eli sıkı bir tutum takınarak eşinin ihtiyaçları konusunda maddî güçleri olmasına rağmen zorluklar yaşattığı, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik meydana geldiği ve eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün olmadığının anlaşıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ispatlanan kusurunun bulunmadığı, kadının ziynet alacağı davasının ise ispatlanmadığı gerekçesi ile kadının asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile ayrı ayrı aylık 450,00 TL ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile aylık 700,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine, erkeğin birleştirilen davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluluk nafakası miktarları, nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmaması, manevî tazminat talebinin reddi, maddî tazminata hükmedilmemesi, ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve birleştirilen davaların ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.