Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8850 E. 2024/7475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusur, tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1815 E., 2023/2290 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/18 E., 2023/257 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 1 ay önce evlendiklerini, müvekkilinin dolandırıldığını, tarafların fiilen ortak çatı altında hiç bir arada yaşamadıklarını, müvekkilinin Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/9214 soruşturma sayılı dosyasında şikayetçi olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat takdirine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1-Davalı-davacı vekili 27.08.2018 havale tarihli asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kocanın iddialarının gerçek dışı olduğunu, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminat takdirine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

2-Davalı-davacı vekili 25.11.2019 havale tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle davalının ağır kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin müvekkili için çekilmez hale geldiğini ileri sürerek,zina-aldatma nedeniyle tarafların boşanmalarına, 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminat takdirine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla kadının nikah sonrası birlikte yaşanılacak konuta gelmeyerek evlilik birliğinin taraflara yüklediği yükümlülükler arasında yer alan birlikte yaşama yükümlülüğünü yerine getirmediği, sonrasında da birlikte yaşamaya karşılık maddi talepte bulunduğu, eşler arasında ortak yaşamın iş bu dava öncesinde bu sebeple hiç tesis edilemediği, kadının kocaya isnat ettiği kusurlu davranışların ispatına elverişli herhangi bir delil sunulamamış olup tanıkların bu konularda görgüye dayalı olmayan, yoruma ve duyuma dayalı beyanlarına kusur değerlendirmesinde itibar edilmediği, kadının, evliliğin sona ermesinde tam kusurlu olduğu bu nedenle erkeğin boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadının açmış olduğu karşı boşanma davasının ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı reddine, erkeğe 10.000,00 TL maddî tazminata, manevî tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine kadının maddî ve manevî tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine, kadının tedbir nafakası talebinin şartları oluşmadığı kanaatiyle reddine, kadının ziynet davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı kadının tedbir nafakası isteminin kısmen kabulü ile; dava tarihinden (26.07.2018) itibaren ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile boşanma hükmü kesinleşinceye kadar davalı-davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davacı- davalı kocadan alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; tedbir nafakası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; boşanma ve fer'îlerine ilişkin hükmün tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların boşanma davasının kabul ve reddi koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi,175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.