Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8878 E. 2024/8415 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların kusur durumunu, velayeti, nafaka miktarlarını ve tazminatları belirlemesi hususunda hukuka aykırı bir durumunun bulunmadığı gözetilerek, temyiz incelemesinde verilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1466 E., 2023/1559 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sorgun 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/269 E., 2023/64 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkil yararına 40.000,00 TL manevî, 40.000,00 TL maddî tazminat hükmedilmesine, müvekkil için 500,00 TL tedbir nafakası takdirine, dava sonunda yoksulluk nafakası olarak devamına, her bir ortak çocuk için ayrı ayrı 500,00'er TL iştirak nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın çocukların yanında sürekli hakaret içerikli sözler sarf etmesi, asık suratlı ve tam anlamıyla geçimsiz birisi olması ve son derece sert ve iletişime kapalı birisi olması sebebiyle evlilik sürdürülemez hale geldiğini,bu durumun görücü usulünün verdiği dezavantajlardan olan karakter, mizaç ve örf-adet uyuşmazlığından kaynaklandığını 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğu, onlara şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, sert mizaçlı ve iletişime kapalı bir insan olduğu, çocuklarının ve eşinin giderlerini karşılamadığı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, davacı-karşı davalı kadın lehine 30.000,00 TL maddî 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ortak çocuklar lehine aylık 500'er TL. iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı-karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi, çocuklar yönünden velâyet talebi ve çocukları ve kendi lehine yönelik tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın kabulünün erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle hatalı olduğunu, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların az olduğunu, nafakalara ilişkin hükümde karar tarihinden itibaren yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, nafakaların 29.08.2018 tarihinden itibaren bağlanması gerektiğini, dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceğini, yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını, asıl davalarının tam kabulünü, karşı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı-karşı davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur tespitinin ve asıl davanın kabulünün hatalı olduğunu, tarafların Fransa'da boşandıklarını buna rağmen kadın lehine nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, miktarın yüksek olduğunu, Fransa Mahkemesince kadın lehine 1.500 Euro nafakaya hükmedildiğini, tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve miktarın çok yüksek olduğunu, asıl davanın reddi ile karşı davalarının tam kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kendisi ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının başlangıç tarihleri ile lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların azlığına; erkeğin de kusur tespitine dair istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiği, erkeğin eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğu, onlara şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, sert mizaçlı ve iletişime kapalı bir insan olduğu, çocuklarının ve eşinin giderlerini karşılamadığı, davacı-karşı davalı kadının ise; yurt dışından geldiğinde Sorgun'da evleri olmasına rağmen köyde yaşayan kök ailesinde izinleri süresince kalmak istediği, eşinin akrabaları ile görüşmek istemediği, erkek ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, bu halde tarafların boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte erkeğin kusur tespiti, tarafların belirlenen kusurların ağırlık derecelerine dair istinaf başvurularının kabulü ile gerekçenin kaldırılarak açıklanan şekilde düzeltilmesi gerektiği,hükmedilen nafakaların miktarlarında isabetsizlik bulunmadığı,ancak Yerel mahkeme ilamının asıl dava yönünden yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden nafakaların başlangıç tarihini hatalı olarak 12.01.2023 olarak karar verdiğinin görüldüğü, tedbir nafakasının başlangıç tarihi boşanma davasının dava tarihi olup tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar ödenecek bir nafaka olduğu, iştirak ve yoksulluk nafakalarının ise boşanma ve velâyet kararının kesinleştiği tarihten itibaren ödenecek nafakalardan olduğu, erkeğin, kadınla Fransa'da boşandıklarını, Fransa mahkemesinin kadın ve çocuklar için toplamda aylık 1.500 € nafakaya hükmettiğini, İlk Derece Mahkemesinin kararı ile mükerrer ödemeye sebebiyet verildiğini ileri sürmüş ise de bu konuda herhangi bir ilam sunulmadığı, kadının tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerinin kabulü ile dava tarihi olan 29.08.2018 tarihinden karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere kadının kendisi için aylık 500,00 TL tedbir, kararın kesinleşme tarihinden sonra devam etmek üzere aynı miktar yoksulluk nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir nafakaları ile kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aynı miktar iştirak nafakalarının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; tanık beyanının duyuma dayalı olduğu, erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur tespitinin ve asıl davanın kabulünün hatalı olduğunu, tarafların Fransa'da boşandıklarını buna rağmen kadın lehine nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, miktarın yüksek olduğunu, Fransa Mahkemesince kadın lehine 1.500 Euro nafakaya hükmedildiğini, tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve miktarın çok yüksek olduğunu, asıl davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kusur tespiti, asıl ve karşı davanın kabulü, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi,174 üncü maddesi,175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.