"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/399 E., 2023/1047 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/189 E., 2020/321 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı, birleşen ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, davacının ziynet alacağı isteminin kısman kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davalı erkek vekilinin temyizine konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına manevî, ekonomik, psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, kazancını alkole ve kendi kişisel ihtiyaçlarına harcadığını, bekar gibi yaşadığını, eve geç geldiğini, bazen hiç gelmediği, arkadaşları ile geç saatlere kadar alkol aldığını, ev kirası dışında evin tüm ihtiyaçlarının kadın tarafından giderildiğini, kadına aşağılayıcı ve hakaret içerikli mesajlar gönderdiğini, hastalandığında kadını hastaneye götürmediğini, düğünde takılan ziynetlerin rızası olmadan erkek ve ailesi tarafından alındığını ve kadına iade edilmediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına,
kadın için aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL ziynet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle;; taraflar arasında Çorlu 1 .Aile Mahkemesi 2018/189 E sayılı dosya ile açılan boşanma ve ziynet eşyaların bedeli ile takı paralarının iadesine ilişkin davanın halen derdest olduğunu, derdest olan davada talep ettikleri 20 gr.4 adet bilezik, 14 adet çeyrek altın ve 4.890,00 TL'ye ek olarak 2 adet 20 gr bilezik ve 8 gr. Ağırlığındaki 7 adet bileziği iş bu ek dava ile talep ettiklerini belirterek, dosyanın birleştirilmesine, bilirkişi raporu ile tespit edilen ziynetlerden 2 adet 20'şer grlık bilezik ile 7 adet 8'er grlık bileziğin işbu dava tarihi itibari ile güncel değerinin tespiti için bilirkişi raporu düzenlenmesine, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL ziynet bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davacı vekili asıl dava dosyasında 17.12.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; gelin ve damat takı parası olarak 4.890,00 TL, 20 gr 4 adet bilezik için 14.200,00 TL, 14 adet çeyrek altın için 4.354,00 TL olacak şekilde toplam 1.000,00 TL olan taleplerini 22.444,00 TL artırarak 23.444,00 TL talep ettiklerini beyan etmiştir.
4.Davacı vekili birleşen dava dosyasında 10.03.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 20 gr 2 adet bilezik için 500,00TL, 8 gr 7 adet bilezik için talep edilen 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL olan taleplerini 25.188,80 TL artırarak 26.188,80 TL talep ettiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek asıl davaya süresi içinde cevap vermemiştir.
2.Davalı erkek birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarını kabul etmediğini, soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğunu, davacı tarafın evden ayrılırken ziynet eşyalarını da yanında götürdüğünü, işinin bulunmadığını ve kredi borçlarının bulunduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eve sürekli geç geldiği, müşterek yaşamın gerektirdiği maddî giderleri karşılamadığı, eşinin hastalığı ile ilgilenmediği, davalı tarafından duruşmada içeriği kabul edilen mesaj fotoğraflarından kadına aşağılayıcı sözler sarfettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu, kadına atfı kabil bir kusurun ispat edilemediği, erkeğin ön inceleme duruşmasındaki beyanları ile tanık beyanlarından kadına düğünde takılan ziynetlerin borçlar için bozdurulduğu ve daha sonra kadına iade edilmediği gerekçesi ile açılan asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, kadının 16.02.2018 tarihinde kendi isteği ile işten ayrılmış olduğu, nafakanın yasal koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadının ziynet talebinin kısmen kabulü ile takı parası bedeli (4.890,00 TL), 22 ayar 20'şer gramlık 4 adet bilezik bedeli(14.200,00 TL),14 adet çeyrek altın bedeli (4.354,00 TL) olmak üzere toplam 23.444,00 TL alacaktan taleple bağlı kalınarak 23.402,33 TL'sinin 958,33 TL si dava tarihinden, 22.444,00 TL si ise ıslah tarihi olan 17/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2 adet çeyrek altın bedeli olarak talep edilen 41,67 TL yönünden davanın reddine, davacı kadının birleşen davasının kabulü ile 22 ayar 20'şer gramlık 4 adet bilezik bedeli(10.912,00 TL), 22 ayar 8'er gramlık 7 adet bilezik bedeli (15.276,80 TL) olmak üzere 26.188,80 TL nin 1.000,00 TL si birleşen dava tarihinden, 25.188,80 TL si ise birleşen davanın ıslah tarihi olan 10.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının yanlı ve duyuma dayalı olduğunu, önceki küçük olayların affedildiğini ve dava konusu edilemeyeceğini, ziynetleri kadının evden ayrılırken götürdüğünü, ileri sürdüğü hususların araştırılmadığını, davanın reddinin gerektiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl ve birleşen davanın kabulü, kabul edilen tazminatlar, kabul edilen ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl ve birleşen davanın kabulü, kabul edilen tazminatlar ile kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadının boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.