"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1002 E., 2022/2148 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Orhangazi 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/32 E., 2019/138 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin eve ve çocuklara bakmadığını, kazandığını harcadığını, müvekkilinin çalışmasına izin vermediğini, süregelen şekilde şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; kadının sürekli evi terk edip annesine gittiğini, hakaret ve darp etmediğini, ... ili Türkoğlu ilçesinde boşanma davası açtığını, nasılsa boşanacağım düşüncesi ile ve çocuk mağdur olmasın diye imam nikahlı birisi ile evlendiğini, evlendiği kişiye durumu anlattığını boşandığında onunla evleneceğini ancak davanın reddedilmesi sebebi ile imam nikahlı eşinin de kendisini bıraktığını iddia ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, davacı kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evlilik birliği devam ederken sadakatsiz davrandığı, imam nikahlı olarak başka bir kadın ile aynı evde yaşamaya başladığı, davacının da üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, evi sürekli terk ettiği, bu sebeple her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadının maddî, manevî tazminat ile çocuk yararına talep ettiği tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, eşit kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesi gerektiğini, davacı kadın yararına hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, davalı erkeğin ilk derece mahkemesinin kararını istinaf etmemesi nedeni ile erkeğe yüklenen kusurların kesinleştiği, davalının nüfus kayıt örneğine göre, dava dışı bir kadından çocuğunun olduğu, bu kusuru nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tarafların eşit kusurlu olduğuna yönelik tespitin yerinde olmadığı, erkeğin, kadına oranla ağır kusurlu olduğu, tarafların müşterek çocukları Hamza'nın yargılama sırasında ... olduğu, velâyete yönelik talebin konusuz kaldığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası miktarı yerinde ise de, yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek; kusur belirlemesinin ve kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, maddî ve manevî tazminat kararının gerekçesiz olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî, manevî tazminata hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.