Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8910 E. 2024/6868 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı erkeğin kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı ve davanın kabulünün yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1661 E., 2023/1307 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/45 E., 2021/367 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkilini tehdit ettiğini, boğmaya çalıştığını, müstakil ev açmayarak annesi ve babasıyla oturmaya zorladığını, hakaret ettiğini, başka erkeklerle ilişki konusunda iftira attığını, ekonomik şiddet uyguladığını, çocuklara karşı ilgisiz davrandığını, evden kovduğunu, çocukları göstermediğini, küfür ettiğini ve kayınvalidenin evliliğe müdahelede bulunduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, oturulan evin müstakil olduğunu, davacı kadının kendi isteği ile evi terk ettiğini, müvekkilinin eve dön çağrısını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tanıklarının taraflar arasında yaşanan olaylara ilişkin görgüye dayalı beyanda bulunmadıkları, sadece davacının anlattıkları kadarıyla beyanda bulundukları, evliliğin temelinden sarsılması hususunda davalının kusurlu olduğunu somut ve inandırıcı delillerle ispat edemediği, tarafların fiili olarak ayrı yaşamalarının tek başına boşanma nedeni olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin hatalı kusur belirlemesi yaparak davanın reddine karar vermesinin doğru olmadığını ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece dinlenen bir kısım tanık beyanlarından; tarafların evlilikleri süresince erkeğin, müstakil bir ev açmayarak eş ve çocuklarını kendi anne ve babasıyla aynı evde oturttuğu, kadının evliliklerinin bozulmaması adına eşinin bu davranışına uzun süre katlanmış olmasının, eşinin bu tutum ve davranışının süreklilik göstermesi karşısında af ve hoşgörü olarak görülemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında, kadının boşanma davası açmakta haklı olduğu, kadın vekili tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile eşlerin boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, kadının davasının reddedilmesinin doğru olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının istinaf talebinin kabulüyle kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına ve boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, uzmandan alınan rapor, idrak çağında olan çocukların yaşları, alıştığı ortam ve talepler gözetilerek ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında davalı erkeğin kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.