"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1016 E., 2023/1346 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/717 E., 2021/142 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin çocuğun sağlığı için sürekli uğraşmasına, çocuğunun yanında olmasına rağmen davalının hastanede bir kez bile çocuğunun ve eşinin yanında kalmadığını, bu süreçte davalının ne maddî ne de manevî bir desteğinin olmadığını, ortak çocuk okullarda sağlık sorunu yaşayınca müvekkil ile davalının çocuklarının hayat kalitesini yükseltmek için Hollanda' ya gitme kararı aldığını, davalının çalıştığı şirketin başka bir bölümüne geçerek Hollanda' da çalışmaya başladığını ancak tarafların maddî durumları imkan vermediği için davalının annesinde kalmaya başladıklarını, müvekkilin davalının yeni işindeki müdürü tavlamak için kur yaptığını öğrendiğini ve taraflar arasında tartışmalar yaşanmaya başladığını, davalının annesinin Türkçe bilmediği için taraflar arasındaki tartışmalardan sıkıldığını ve iki ay sonra müvekkili evden kovduğunu, davalının da bu duruma ses çıkartmadığını, müvekkilin Türkiye' ye dönerek bir yıl kadar boş evde yaşadığını, müvekkilin bu dönemde boşanmak istediğini ancak davalının boşanmayı kabul etmediğini, müvekkilin evliliğine bir şans daha verdiğini ancak davalının elinde müvekkilin uygunsuz görüntülerinin olduğunu ve bunları ortak çocuklarının facebook hesabından paylaşacağını söyleyerek kendisini tehdit ettiğini ve yıllarca davalının fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını belirterek zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 4.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu belirterek davacının boşanma talebinin kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadının maddî taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadının davalıya karşı küçük düşürücü sözde ve tavırda bulunma eylemi sebebiyle kusurlu olduğu, davalı erkeğin ise eşine ve çocuğuna gereken ilgiyi göstermeyerek evlilik birliğine karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmemek biçimindeki eyleminden dolayı kusurlu bulunduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacının zina nedenine dayalı boşanma talebinin ispatlanamadığından reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için hükmedilen aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla çocuğun velâyeti davalı babasına verildiğinden kaldırılmasına, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, zinaya dayalı davasının reddi, yoksulluk nafakasının miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği üzere davacı kadının davalıya karşı küçük düşürücü sözde ve tavırda bulunduğu, davalı erkeğin ise eşine ve çocuğuna gereken ilgiyi göstermediği evlilik birliğine karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmediği, ayrıca davalı erkeğin sadakatsiz davrandığının sabit olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, karar gerekçesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacının az kusurlu, davalının ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kararın buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 150.000,00 TL maddî ve 130.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusur belirlemesi, zinaya dayalı davanın reddi, tedbir, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.