Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8913 E. 2024/786 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zina nedeniyle açılan boşanma davasında, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile çocukların iştirak nafakası miktarlarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin zina eyleminin ispatlanması ve boşanmaya sebebiyet vermesinde tam kusurlu olması, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile çocukların ihtiyaçları da gözetilerek, maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle Yargıtay kararı kısmen bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1304 E., 2023/1367 K.

DAVA TARİHİ : 08.07.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/276 E., 2021/24 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 13.02.2024 gününde temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, küçük düşürücü konuşmalarda bulunduğunu, baskıcı ve kıskanç olduğunu, ilgisiz olduğunu, sosyal ve psikolojik şiddet uyguladığını, kıskanç olduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, yalan söylediğini, tarafların, zina eyleminin kadın tarafından öğrenildiği tarihten itibaren ayrı yaşadıklarını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina hukuki sebebine dayalı olarak, kabul edilmemesi durumunda ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadın tarafından sunulan mesaj kayıtlarının hukuka aykırı şekilde elde edildiğini, kadının, ortak konuttan kovduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına 2019 yılının Mart ayında Muzaffer isimli müvekkilinin duruşması olması sebebiyle Kocaeli İline gideceğini söylediği, gerçekte Büşranur isimli müvekkilinin duruşması için ismi belirtilen kadın ile birlikte 13.03.2019 tarihinde İstanbul İli üzerinden Kocaeli İline gittiği, aynı otelde ancak farklı odalarda konakladıkları, tanık anlatımlarına göre davalı erkek ve Büşranur isimli kişinin gece aynı otel odasında buluştukları, birlikte alkol aldıkları, davacı kadının ağabeyinin de üyesi olduğu whatsapp uygulamasında davalı erkeğin Büşranur isimli kişinin uçaktaki fotoğrafını paylaştığı, whatsapp uygulamasında davalı erkek ile Büşranur isimli kişinin cinsel birliktelik yaşadıklarına ilişkin diğer üyeler tarafından atılan mesajlara davalı erkeğin “...o kadar değil, akşamla sınırlı, vakit yok, hocama layık olabildiysem ne mutlu, neyse dönünce anlatırım...” şeklinde cevaplar yazdığı, whatsapp uygulamasındaki mesajlaşma içeriklerinden davalı erkeğin, Büşranur isimli kişi ile birlikte olduğunu doğruladığı, bu durumun uçak biletleri, otel kaydı, whatsapp uygulamasındaki mesaj kayıtları ve tanık anlatımları ile sabit olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, terditli olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocukların fiilen anne yanında olduğu ve ortak çocukların üstün yararı dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 75.000,00 TL maddî tazminat, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok az olduğu belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, mesaj kayıtlarının hukuka aykırı yollarla elde edildiği, bu sebeple İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, otel kaydı ve hava yolu şirketine dair kayıtların zina eylemini ispatlamadığı, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, miktarların da çok olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tüm dava dosyası, toplanan deliller, İlk Derece Mahkemesince verilen karar ve karar gerekçesi, tarafların istinaf nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; davalı erkeğin avukat, davacı kadının zabıt katibi olduğu, davalı erkeğin, davacı kadına 2019 yılının Mart ayında Muzaffer isimli müvekkilinin duruşması olması sebebiyle Kocaeli İline gideceğini söylediği, gerçekte Büşranur isimli müvekkilinin duruşması için ismi belirtilen kadın ile birlikte 13.03.2019 tarihinde İstanbul İli üzerinden Kocaeli İline gittiği, aynı otelde, farklı odalarda konakladıkları, davalı ve Büşranur’un gece aynı otel odasında buluştukları, birlikte alkol aldıkları, davacı kadının ağabeyinin de üyesi olduğu whatsapp uygulamasında davalı erkeğin, Büşranur’un uçaktaki fotoğrafını paylaştığı, whatsapp uygulamasında davalı erkek ile Büşranur’un cinsel birliktelik yaşadıklarına ilişkin diğer üyeler tarafından atılan mesajlara davalı erkeğin “...o kadar değil, akşamla sınırlı, vakit yok, hocama layık olabildiysem ne mutlu, neyse dönünce anlatırım...” şeklinde cevaplar yazdığı, whatsapp uygulamasındaki mesajlaşma içeriklerinden davalı erkeğin, Büşranur ile birlikte olduğunu doğruladığı, bu durumun uçak biletleri, otel kaydı, whatsapp uygulamasındaki mesaj kayıtları ve tanık anlatımları ile sabit olduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, kadın tarafından zina nedenine dayalı açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin yerinde olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumları gelir seviyeleri ve yaşantıları, boşanma nedeni dikkate alındığında, ortak çocuklar yararına yargılama süresince takdir edilen tedbir, kararın kesinleşmesi ile takdir edilen iştirak nafakası, boşanma nedeni ile kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın yasal şartlarının oluştuğu, miktarlarının az ya da fahiş olmadığı, uygun olduğu belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olmadığı, kadın tarafından sunulan mesaj kayıtlarının hukuka aykırı delil olup olmadığı, ispat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları,6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar 2009 doğumlu Berkay ve 2012 doğumlu Batuhan'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100.00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.