"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/142 E., 2023/1031 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırklareli Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/40 E., 2020/138 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1998 yılında evlendiklerini, bir çocukları olduğunu, davacının asker olduğunu, davacı erkeğin yaşam şartları nedeni ile davalı kadının babasına ait arsaya 2 katlı ev yaptırdığını, yine araba aldığını mülkiyetlerini davalı kadın üzerine yaptırdığını, davacı erkeğin 2017 yılında Kırklareli'ne tayin olduğunu, davalı kadının annesinin de kendileri ile yaşadığını, mesleğin ağırlığı nedeni ile erkeğin davalı kadına emekli olmak istediğini söylemesi sonrasında kadının buna karşı çıktığını, psikolojik tedavi ardından tekrar Doğu görevine gitmesini istediğini, 2018 yılı Şubat ayında davacı erkeğin ailesini arayarak "buraya gelin oğlunuz delirdi ya kendisine ya da bize zarar verecek, öldürecek, emekli olacakmış" şeklinde sözler söylediğini, erkeğin amcası ve babası geldiğinde de "bu adam emekli olmayacak, ne yaptığını bilmiyor, anne ve babasından mahrum büyümüş" diyerek agresif tavırlar sergilediğini, davalı kadının sakinleşmemesi üzerine davacı erkeğin ailesinin yanına köye gittiğini, 2-3 gün sonra geri geldiğinde bir sabah davalı kadının evden çıkarken erkeğin "nereye gidiyorsun" diye sorduğunu, kadının ise "sanane, seni ilgilendirmez" diye kapıyı çarpıp çıktığını, bir saat sonra kolluk ekiplerinin gelip koruma kararı kapsamında davacı erkeğin silahına el koyduklarını, koruma kararı sonrası davacı erkeğin ailesinin evine gittiğini, sonrasında davalı kadının, davacı erkek hakkında Sulh Hukuk Mahkemesinde vesayet davası açtığının ortaya çıktığını, anılan rapor kapsamında bu davanın reddedildiğini, emeklilik başvurusu yapan erkeğin aynı zamanda ailesinin ihtiyacını karşılamak için sürücü kursunda işe başladığını, Haziran 2018'de okullar kapanınca davalı kadının çocukları alarak İzmit'e ailesinin yanına gittiğini, ortak konuta dönmediğini, sonrasında davacı erkeğe mesaj atıp evliliğin bittiğini, ailesinin çevreye bu durumu da bildirdiğini ve ailesinin kendisine iyi bir eş aradıklarını haber verdiğini, evlilik birliği devam ederken davalıya istimlak parası yatırıldığını, ablası adına bir ev satın aldığını, ayrı yaşadıkları dönemde kadın adına kayıtlı erkek tarafından kullanılan aracın davacının haberi olmadan davalı kadın tarafından alınıp götürüldüğünü ve üçüncü şahısa satıldığını, çocuklardan Simay'ın baba yanına döndüğünü, baba ile yaşadığını belirterek tarafların boşanmalarına, Simay'ın velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın tarafından süresinden sonra cevap dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "... her ne kadar davalı cevap dilekçesi sunmuş ise de bu dilekçenin süresinde sunulmadığı, davacı emekli olmak için işi bırakmak istediğinde davalının tepkisi ile taraflar arasında tartışma çıktığı, davalının, işi bırakmaması talebini dinlemeyen davacıyı durdurmak için vesayet davası açtığı, dava nedeniyle davacının hesaplarına bloke konulduğu, davacının maaş kartı kendisinde olan davalının kartı da kullanamadığı, bu davada yapılan yargılamada davacının TMK kapsamında kısıtlılığını gerektirir bir durumun olmadığının tespit olduğu, ayrıca bu süreç içerisinde davalının, davacı hakkında 6284 sayılı kanun kapsamında uzaklaştırma kararı aldırdığı, davalının bu karara ilişkin talebinden, davacının ve müşterek konutta ikamet eden tarafların müşterek çocuklarının haberinin olmadığı, müşterek çocuklarla davacı evde olaylardan habersiz otururken polislerin gelerek davacıyı götürdükleri ve tabancasına el koyarak evden uzaklaştırdıkları, uzaklaştırma kararı gereğince müşterek konuta gidemeyen davacının önce ailesinin yanında kaldığı ardından çalışmak için İzmir iline gittiği, bu sırada okulların kapanmasıyla davalının müşterek konuttan ayrılarak İzmit'e gittiği, müşterek çocukların isteği üzerine davacının müşterek konuta döndüğü, yine müşterek çocuk ve tanık Simay'ın tarafları birleştirmek istediği, ancak davalının müşterek konuta dönmeyerek kendisine İzmit'ten ev aldığı, davalının adına kayıtlı olan ancak davacının kullanımında bulunan aracı davalının, davacı ve davacı ile müşterek konutta oturan müşterek çocuktan habersiz alarak götürdüğü anlaşıldığından taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmeyeceği ve evlilik birliğinin devamında taraflar veya toplum açısından yarar kalmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalının kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, dinlenen tüm tanıkların istikrarlı beyanları ve dosyadaki deliller ile sabit olduğu kanaatine varıldığından davacı tarafından açılan boşanma davasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesindeki koşulların oluştuğu..." gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu ... velâyetinin davacı babaya verilmesine, velâyeti babaya verilen ortak çocuk ile davalı anne arasında; her ayın 2. ve 4. haftasonu Cumartesi günü sabah saat 09:00'dan, Pazar günü akşam 19:00'a kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10:00'dan 3. günü sabah saat 17:00'ye kadar, okul yarı yıl tatilinin 1. günü saat 10:00'dan 7. günü saat 19.00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10:00'dan 31. günü akşam 19:00'a kadar kişisel ilişki düzenlenmesine, velâyet ve kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, ortak çocuğun velâyeti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında usûlüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince davalı kadına verilen kusurlu eylemlerin sabit olduğu; davalı kadının yasal sürede cevap dilekçesi vermediği, tüm dilekçelerinde ısrarla evliliğe devam etmek istediğini belirttiği dikkate alındığında davacı erkeğe kusur verilmesinin de mümkün olmadığı; kanaat getirilen kusur durumu ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı dikkate alındığında boşanma kararı verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle, davalı kadının kusur belirlemesi ve davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin esastan reddine; tarafların ortak çocuğu 28.05.2003 doğumlu ...'ın velâyeti babaya verilmiş ise de karar tarihinden sonra 28.05.2021 tarihinde çocuğun ergin olduğu anlaşılmakla davalı kadının velâyete yönelik istinaf talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesi kararının 2 ve 3.bendinin kaldırılmasına, tarafların çocuğu ... 28.05.2021 tarihinde reşit olmakla velâyet ve kişisel ilişki konusunda karar verilmesine yer olmadığına, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın; boşanmak istemediğini beyanla davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.