Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8931 E. 2024/5063 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise hangi tarafın daha kusurlu olduğu ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalı kadının daha kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1526 E., 2023/1410 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/661 E., 2021/29 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeği güler yüzle karşılamadığını, evde yemek dahi yapmadığını, bazen arkadaşları ile birkaç kadeh içki içip eve geldiğinde bunu sorun haline getirdiğini, taksicilik yaptığından ister istemez geç saatlere kadar çalıştığını, kadının bunu sorun haline getirdiğini, kadının hakaret ve tehdit ettiği, erkeğin cep telefonunda müşterileri akrabaları rast gele arayıp karşı tarafı huzursuz ettiğini, erkeğin hasta annesini aşağıladığı, kötü davrandığı, kadının ortada bir sebep yokken kardeşime kötü davranıyormuşsun, senden bıkmış artık dediğini, kadının kardeşinin erkeğe hakaret ve ağza alınmayacak sinkaflı küfürler ettiğini, erkeğin taksi durağında yaşamaya başladığını, davalıyı evden kovmadığını, davalı kendisi evden ayrılarak kardeşinin yanına taşındığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının ev için 20,00 TL, 10,00 TL istediğinde dahi erkeğin vermediği, kadının hasta bakarak evi geçindirdiği, erkeğin kadına hakaret ettiği, sinkaflı küfürlerde söylediği, fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve kadını evden kovduğunu iddia ederek erkeğin davasının reddine, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; toplanan deliller; davacının davalıyı sürekli dövüp eşine ve çocuklarına sürekli küfür ettiği, davalının davacının müşterisini arayarak rahatsız ettiği, "eşimi arama, eşimden uzak dur, orospu" şeklinde mesaj attığı, tarafların son tartışma olayında davalının kardeşinin davacıya "öldürürüm" diyerek tehdit ettiği ve küfürler ettiği, bu olaydan sonra tarafların ayrı yaşamaya başladıkları ve halen ayrı yaşadıklarının sübuta erdiği, davalının 21.01.2021 tarihli duruşmadaki beyanında kendisinin evden ayrılamadan önceki davacının bütün hareketlerini affettiğini, her zaman da affettiğini, evden ayrılmasına sebep olan son hakaretlerini de affettiğini beyan etmiş olduğundan davacının eylemleri nedeniyle davacıya kusur yüklenmediği, davalı tanığının anlattığı bir kısım vakıaların uzun yıllar öncesine dayandığı ve tarafların bu olaylardan sonra da bir arada yaşamaya devam ettiklerinden hükme esas alınmadığı, bu açıklamalar karşısında yaşanan olaylarda davalının kusurlu kabul edildiği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, yargılama safhasında davalı asil için dava tarihinden itibaren bağlanan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamına karar vermek gerektiği gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; kusura yönelik olarak gerekçenin düzeltilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu yönünden usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.