"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1005 E., 2023/1191 K.
...
...
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasından dolayı verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatlara ilişkin karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 15 yıl boyunca kayınvalideyle birlikte yaşadıklarını, baskı altında kadının ezildiğini, ailesinin, kadının arkasında durmadığını görünce erkeğin baskılarını iyice artırdığını, hizmetçi gibi muamele yaptığını, sırf eziyet olsun diye ayaklarını yıkattığını, çalışmasına izin vermediğini, üç defa hemoroid ameliyatı olmasına rağmen hiç yanında olmadığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, eve günlük 5,00 TL gibi bir para bıraktığını, babalık görevlerini yerine getirmediğini, arabayı sattıktan sonra parayı ne yaptığını söylemediğini, büyük çocuğun okumasına izin vermediğini, küçük çocuğun sağlık sorunlarıyla ilgilenmediğini, kadının evlilik birliği süresince cinsel şiddete maruz kaldığını, başkalarının adını sayıkladığını, dört yıldır karı koca ilişkilerinin olmadığını, evin içinde ayrı hayat sürdürdüklerini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile çocuk için aylık 1.300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- davalı kadın ön inceleme duruşmasında; 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadının hakaretlerine ve aşağılamalarına maruz kaldığını, kadının maddî ve manevî olarak müşterek haneye, çocuklarına ve erkeğe karşı hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini, tek başına yaşıyormuş gibi hareket ettiğini, canı istediğinde evden gittiğini, başkalarının yanında küçük düşürdüğünü, erkeğin akrabalarının düğün gibi özel günlerine gitmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2019/398 Esas, 2021/384 Karar sayılı kararıyla; erkeğin tanıklarının kusur olarak kadına yüklenebilecek bir olay anlatmadıklarını, erkeğin ise ekonomik olarak eve çok az para verdiği, elektrik su saatlerini kapatarak, ortak çocuk ...'in ilk başlarda okumasını engellediği, çocuğuna hakaret ettiği, kızı...'ın ihtiyaçlarını yalvartarak karşıladığı, kadına hakaret ettiği, ailesine değer vermediği, kadına ve çocuklarına karşı bakım, sevgi yükümlülüğünü, fiili birliktelik ve fiili ayrılık dönemlerinde ihlal ettiği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuk...'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ortak çocuk için aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin birleşen boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı kadın vekili; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı- davacı erkek vekili; birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, velâyet, maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2022 tarihli ve 2021/1011 Esas, 2022/1631
Karar sayılı kararıyla; kadının sunduğu dava dilekçesi, cevaba cevap ve ön inceleme aşamasından önce Mahkemeye sunduğu dilekçelerinde maddî, manevî tazminat talebinde bulunmadığı, ön inceleme duruşmasında, erkek ve vekilinin hazır olduğu sırada maddî ve manevî tazminat talep ettiği, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebine yönelik açık muvafakatinin olmadığı, kadın tarafından usulünce yapılmış bir ıslah işleminin de olmadığı, kadının, yasal süreden sonra yapmış olduğu maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, taleplerinin kabulü ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun tazminatlar yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının maddî ve manevî tazminat talepleriyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına, kadının tüm, erkğin sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı kadın vekili; nafakaların miktarı ve kadının tazminat talepleri hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 07.12.2022 tarihli kararı ile; kadın ve vekili her ne kadar süreden sonra ön inceleme aşamasında, maddî ve manevî tazminat talep etmiş ise de İlk Derece Mahkemesince tarafların ve vekillerinin hazır olduğu ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespitinin yapıldığı, "...tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise bunların miktarlarının ne olacağı hususlarında toplandığı anlaşıldı" şeklinde yapılarak tazminatlar yönünden de tespit yapılmış olduğu, yapılan tespite erkek tarafından itiraz edilmediği gibi bu tespitin taraflar ve vekillerince imzalanarak tasdik edildiği, bu haliyle kadın tarafından talep edilen tazminatların sürede yapıldığının kabulü gerektiği, öte yandan erkek tarafından bu durumun istinaf sebebi olarak da ileri sürülmediği, bu itibarla, süreden sonra tazminat talebinde bulunulması durumunda kamu düzenine aykırılık da söz konusu olmadığına göre Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması gerekirken ve erkek tarafından istinaf sebebi olarak ileri sürülmediği halde sürede talep edilmediği belirtilerek kadının tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru görülmediği, istinaf sebepleriyle bağlı olarak İlk Derece Mahkemesince kadın lehine hükmedilen tazminatlara hak kazanma ve miktarları yönünden istinaf incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca karar verilmesi yönünde hükmün bozulmasına, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası ile velâyeti anneye verilen ortak çocuk... yararına takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk... yararına aylık 1.300,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, erkeğin kusurlu olmadığını, kadının davasının reddine ve erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın lehine tazminatların hükmedilme koşulları oluşup oluşmadığı, hükmedilen nafakaların ve tazimnatların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...