"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/17 E., 2021/339 K.
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davalı ve dahili davalılar gelmedi. Gelenin sözlü açıklanması dinlendikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin murisi babaannesi ... olmasına rağmen ...'nin davalı ... müdürlüğünde ayrıntılı olarak nüfus kaydının bulunmadığını, müvekkilinin ölü babası ...'in ve amcası ...'nın nüfus kayıtlarında anne hanelerinde ... isminin olduğunun kayıtlarla sabit olduğunu, ... adına kayıtlı Hacılar ilçesinde bulunan taşınmazlarda da zilyetliğin murisin ölümü sonrası müvekkili ve müvekkilin amcası ... tarafından devam ettirildiğini, buna ilişkin emlak beyan ve vergi ödemelerinin de mevcut olduğunu, ...'nin kızlık soyadının ... olduğunu, kardeşlerinin ve yeğenlerinin bulunduğu, bunlarında baba isminin ... olduğunun nüfus kayıtlarıyla sabit olduğunu, ...'nin 1982 yılında öldüğünün tanıklarca bilindiğini, bu nedenle müvekkilinin murisi babannesi ...'nin öncelikle nüfus kaydına işlenmesine, ...'nin eşi ve ...'in kızı olduğunun tespitine, doğum ve ölüm tarihlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 2014/227 Esas, 2014 /398 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 01.10.2012 tarihli ve 2012/9161 Esas, 2012/10427 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin Nüfus İdaresine verilmiş bir idari görev olduğu, ayrıca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 31.10.2011 tarihli ve 2011/12054 Esas, 2011/13056 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değilse de bu gibi durumlarda tapu maliklerini davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince tespit kararı verilebileceği anlaşıldığından davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 2014/227 Esas, 2014 /398 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2015/1432 Esas, 2015/14818 Karar Sayılı ilamı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının "nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kayıtla ispat edilir." hükmünü içerdiği, yine 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun(5490 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin c fıkrasında, "tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder."hükmünü içerdiği, Mahkemece açılmış bulunan tespit davasında hukuku etkilenecek kişilerin davaya dahil edilerek gerekli kanıtların toplanarak, oluşacak sonuca göre davanın kanıtlanması halinde tespite karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Mahkemenin 2016/9 Esas, 2016/77 Karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/97 Esas, 2017/232 Karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.12.2019 tarihli kararı ile nüfusa kaydedilecek ...'nin Kayseri'de ikamet ettiği gerekçesiyle Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir.
2.Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, nüfus idaresi tarafından tanzim ve muhafaza edilen nüfus kayıtlarının resmi belge niteliğinde olduğu, aksinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerektiği, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince ispat külfetinin nüfus kayıtlarındaki olgunun aksini ileri süren davacıya ait olduğu, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığı, Kocasinan İlçe Nüfus Müdürlüğü ve Hacılar İlçe Nüfus Müdürlüğünden gelen yazı cevaplarında davacı tarafından babaannesi olduğu bildirilen ... ( ...)'a ait herhangi bir baba ve koca hanesinden kayıt bulanamadığı, duruşmada dinlenen davacı tanıklarının bildirdiği kardeşleri ve akrabalarına ilişkin nüfus kayıtlarında da ... isimli herhangi bir kişiye rastlanmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; delillerinin değerlendirilmediğini, bildirdikleri kişilere ait nüfus kayıtlarının dosya arasına alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, Mahkemece yeterince araştırma yapılarak karar verilip verilmediği, davanın reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Nüfus kayıtlarının doğru tutulmasından Devlet sorumlu olduğundan nüfus davaları kamu düzenindendir. Bu nedenle nüfus davalarında Mahkemece re'sen araştırma ilkesi geçerlidir.
2. Davacılar murisleri olduğunu iddia ettikleri ...'nin nüfusa kaydının olmadığını bildirerek dava açmış olmasına rağmen nüfus kayıtlarında ...'ye ilişkin kayıt olmadığından davanın reddine karar verilmiş olması, açıkça uyulmasına karar verilen bozma ilamının gereğinin yerine getirilmemesidir. Dosya arasında bulunan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacıların ... isimli bir murislerinin olduğu hususunu ve murislerinin nüfusa kaydedilmeden öldüğünü ispatlamışlardır. O halde Mahkemece ilgili kişinin doğum ve ölüm tarihlerinin belirlenmesi ve davacıların murislerinin evlenmeden önceki soyadının ... olduğu iddiasının çözümü için Mahkemece, davacıların iddiasının doğru olup olmadığı hususunun anlaşılabilmesi için ... ve ... ...'ın bütün çocuklarına ait ayrıntılı nüfus kayıtlarının getirtilmesi, gerekli bütün araştırmaların re'sen yapılarak karar verilmesi gerekirken davacının getirtilmesini talep ettiği deliller dahi toplanılmaksızın, dosya arasında bulunan araştırma tutanağı gibi delillerin değerlendirildiğinin anlaşılmasını sağlayacak şekilde gerekçe oluşturulmaksızın, gerekçeli kararda bazı tanık ifadelerine yer verilmesine rağmen son celse dinlenilen davacı tanığı ...'nun beyanından bahsedilmeksizin eksik araştırma, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle doğrudan davanın reddine karar verilmiş olması da doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,21.05.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.