Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8992 E. 2024/7139 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki deliller ve uygulanması gereken maddi ve usul hukuku kuralları dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2079 E., 2023/2492 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/593 E., 2022/718 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının kendisine hiçbir zaman saygı göstermediğini, kendisini sürekli aşağıladığını ve şiddet uyguladığını, sorumluluklarını da hiçbir şekilde yerine getirmediğini, psikolojik baskıda bulunduğunu, davalının psikolojik sorunları olduğunu, kendi öz çocuklarına bile aşırı şiddet uyguladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 750,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, kendisine düğünde takılan 22 ayar 10 dal burma 20 gramdan toplam 200 gram altın bileziğin değerin bilirkişi marifeti ile hesap edilerek davalıdan tahsilini, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği tüm hususların iftiradan ibaret olduğunu, davacının kendisini inşaat işçisi olması sebebiyle sürekli olarak küçümsediğini, alay ettiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının tamamen hayal ürünü olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 2020/11 Esas, 2022/145 Karar sayılı dosyası ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, 16.03.2020 tarihli ara karar ile aylık 500,00 TL ye hükmedilen tedbir nafakasının 01.03.2022 tarihi itibariyle aylık 100,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL ye yükseltilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 16.03.2020 tarihli ara karar ile ortak çocukların her biri lehine aylık 300,00'er TL ye hükmedilen tedbir nafakasının 01.03.2022 tarihi itibariyle aylık 150,00'şer TL arttırılarak aylık 450,00'şer TL ye yükseltilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, 22.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş ve davalı tarafça tüm yönlerden istinaf edilmesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesinin 2022/2114 Esas, 2022/3048 Karar sayılı ilamı ile davacının ziynet alacağının tanık beyanları ile ispatlanamadığı, davacının yemin deliline dayandığı ancak yemin delilinin hatırlatılmadığından bahisle kararın kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Eskişehir Asliye Ceza Mahkemesince tarafların karşılıklı olarak kasten yaralamaktan cezalandırıldıkları, tarafların Whatsapp yazışmalarında birbirlerine küfür ettikleri davalı erkeğin davacı kadını darp etmesi, küfür ve hakaret etmesi, kıskançlık yapması, kolunu kırdığı ispatlanamasa bile eşini hastaneye götürmeyip 2 gün eve gelmemesi sebebiyle davalı erkek ağır kusurlu olup, davalı kadının davacıya " adam değilsin, sana karılık yapmayacağım" şeklindeki hakaretleri ve davacının kıskançlığı ile davalıyı darp etmesi nedeniyle davacı kadın az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmasına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocukların her biri lehine aylık 600,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya, ziynet alacağı davasının reddine ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; nafaka ve tazminatların miktarı, Üfe artışı yapılmaması, ziynetin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve ekleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı kadın yararına hükmedilen tüm nafakalar, nafakalara ÜFE artışı bulunmaması, hükmedilen tazminatların miktarı yönünden davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmadığından artık erkek yararına, hükmedilen nafakanın ve tazminatların miktarı yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan, mahkemece kazanılmış hakların korunması gerekirken bunları aşacak şekilde kadın yararına yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığı gerekçesi ile davacı kadının tüm istinaf istemleri ile davalı erkeğin sair istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine, davalı erkeğin istinaf isteminin kısmen kabulüyle, hükmün ilgili bentlerinin kaldırılmasına dava tarihinden ilk derece mahkemesi ilk karar tarihi olan 01.03.2022 tarihine kadar 500,00 TL, 01.03.2022 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile boşanma hükmü kesinleşinceye kadar davacı kadın için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, dava tarihinden ilk derece mahkemesi ilk karar tarihi olan 01.03.2022 tarihine kadar 300,00'er TL, 01.03.2022 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile ortak çocuklar için aylık 450,00'şer TL tedbir nafakalarının davalı erkekten alınarak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 450,00'şer TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, 22.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; tazminatların ve nafakaların miktarı ile nafakalar hususunda her yıl yıl sonu ÜFE oranında artırma karar vermemesi usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; davanın kabulü, kusur belirlemesi,velâyet, tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazmınat miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.