"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2215 E., 2023/1716 K.
...
...
KARAR : Bozmaya uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurma
Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda Dairemizce Bölge adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, evden kovduğunu, fiziksel şiddeti uyguladığını, ilgisiz olduğunu, küfür ve hakareti ettiğini, ilk evliliğinden olan çocuğu istemediğini, ailesi ile görüşmesini engellediğini, sürekli aşağıladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının huzursuzluk çıkardığını, geçimsiz olduğunu, eş ve eve karşı ilgisiz olduğunu, aşırı kıskanç yapıda olduğunu, alkol aldığını ve çocuğun yanında sigara kullandığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kıskançlık yaptığı, erkeğe hakaret ve küfür ettiği, erkeğin ise ceza dosyası ile sosyal medya kayıtlarına göre eşini silahlı tehdit ve tehdit ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, gerçekleşen kusurlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır ve kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına,kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulünün hatalı olduğunu, delil olarak dayanılmayan kayıtlara itibar edildiğini, diğer tarafın sonradan affettiği hoşgördüğü hususların kusur olarak yüklendiğini, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğunu, kişisel ilişkinin kısa olduğunu, kadın yararına yoksulluk nafakasının şartlarının oluşmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- davalı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşen kusurlarının yanında kadının bir kısım tanık beyanları ile kadının alkol alıp geç saatte kalktığı, çocuk ile olması gerektiği derecede ilgilenmediği, çocuğun yanında sigara kullandığı vakıalarının da sabit olduğu ve kadına kusur olarak yüklenilmesi gerektiği; Mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenilen silahlı tehdit vakıasından sonra tarafların bir arada yaşadığı ve ortak çocuklarının olduğu, erkeğe yüklenen tehdit vakıasına ise kadının usulüne uygun şekilde mesajla tehdit vakıasına ve mesaj kayıtlarına da delil olarak dayanılmadığı, dayanılmayan vakıaların kusur olarak yüklenilemeyeceği, erkeğe yüklenilen haraket ve küfür vakıalarının ise dosyada mevcut delillerle ispatlanmadığı, ispatlanmayan vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceği, belirlenen ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır erkeğin ise az kusurlu olduğu; çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki gün ve saatlerinin aynı-yer farklı yer dikkate alınmak suretiyle belirlendiği, özellikle günümüz ulaşım imkanlarındaki kolaylık da dikkate alındığında bu şekilde bir kişisel ilişkinin yerinde olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle gerekçenin düzeltilerek, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk 12.04.2016 doğumlu ... ile davalı-davacı baba arasında; her ayın 1 nci ve 3 ncü Cumartesi günleri saat 09.00 ile Pazar günleri saat 17.00 arası,dini bayramların ilk günü saat 09.00 ile 2 nci günü saat 17.00 arası, her yıl Temmuz ayının ilk günü saat 09.00 ile son günü saat 18.00 arası baba yanına verilmek suretiyle tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, karar kesinleştiğinde de aynı şekilde uygulanmak üzere devamına karar verilmiştir.
2.Mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenilen şiddet vakıasının gerçekleştiği, bu nedenle kadının davasının kabulünün doğru olduğu, çocuğun yaşı, alıştığı ortam, uzman rapor içeriklerine göre yeterli gerekçe ile velâyetin anneye verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının ve miktarının uygun olduğu belirtilerek bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı - davacı erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Daire' nin 11.05.2023 tarih ve 2022/11278 Esas, 2023/2357 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye
Mahkemesince davacı- davalı kadına, istinaf edilmeyerek kesinleşen kusurlarının yanında alkol alıp geç saatte kalktığı, çocuk ile olması gerektiği derecede ilgilenmediği ve çocuğun yanında sigara kullandığı vakıaları kusur olarak yüklenmiş ise de bu vakıalara yönelik ... erkek tanıklarının beyanları soyut nitelikte olduğu, anlatılan olayın zamanı da belirsiz olup, süreklilik arzettiği de anlaşılmadığı, kadına Bölge Adliye Mahkemesince alkol alıp geç saatte kalktığı, çocuk ile olması gerektiği derecede ilgilenmediği, çocuğun yanında sigara kullandığı kusurlarının yüklenilmesi doğru olmadığı, kadın tanıklarının beyanları ile dosya kapsamından erkeğin şiddetinin birden fazla olduğunun anlaşıldığı, dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği; boşanmaya sebep olan olaylarda davacı- davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı, davacı - davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyulan bozma ilamı gereğince erkek kusurunun fiziksel şiddet, ... kadın kusuru ise kıskançlık ve hakaret-küfür olduğu, belirlenen kusurlara göre tarafların eşit kusurlu oldukları; eşit kusur karşısında herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan ,boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına yoksulluk nafakası isteme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile erkek lehine oluşan usulî kazanılmış hak da gözetilerek kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının kusurlarının daha fazla olduğunu, nafaka şartlarının oluşmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uyularak verilen kararın hatalı olup olmadığı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verilidi.
...