"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/729 E., 2023/1509 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/13 E., 2021/39 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davalı erkek vekilinin temyizine konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin boşanma davası yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; davalının evlendiklerinden bu yana sürekli olarak kahvehane, iddia bayii gibi yerlerde zaman geçirdiğini, kumar alışkanlığı olduğunu, davalının evlenmeden önce çektiği krediden dolayı ailesinin taksitlerine ödemesi için gönderdiği para ile taksitleri ödemek yerine kumar oynadığını, bu durumu eve gelen icra kağıdı ile öğrendiğini, altınlarını borçları için bozduğurduğunu, borçların ödenmesi için ailesinden ve arkadaşından da para alarak davalıya verdiğini, ancak borcu kapatmadığını öğrendiğini, davalının bu şekilde sürekli olarak kendisine ve ailesine yalan söyleyerek güvenini sarstığını, kendisine ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, çocuğu ile ilgilenmediğini beyanla evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle davanın kabulü ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kendisi lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı kadın 21.01.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet eşyaları bedelini 49.254,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının evinin geçimini sağlamakta maddî olarak yetersiz kaldığı, çalışmasına rağmen kumar oynayarak parasını burada harcadığı, borçları sebebi ile eşinin ziynet eşyalarının bir kısmını bozdurduğu, borçlarından dolayı tarafların ailelerinden ve arkadaşlarından borç aldıkları, hatta bir kısmını davacının ödediği, davalının ailenin ekonomik geleceğini bu şekilde tehlikeye atarak kusurlu davranışlarla ortak hayatı çekilmez hale getirdiği, evlilik birliğini temelinden sarstığı ve tarafların bir daha bir araya gelme ihtimalinin de bulunmadığının anlaşıldığı, ortak çocuğun anne yanında kalması ve davalının bu konudaki beyanı da göz önüne alınarak velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, velâyet kendisine tevdi edilmeyen tarafın, ekonomik imkanları ölçüsünde ortak çocuklarının giderlerine katılmakla yükümlü olduğundan küçüğün yaşı, ihtiyaçları, anne ve babanın sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak hükmedilen tedbir nafakasının artırılmasına ve iştirak nafakası olarak devamına, davacının yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre düzenli ve sabit bir geliri olmadığından boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği kanaatine varılarak davacı lehine bir miktar tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı lehine maddî tazminat koşulları oluştuğundan tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran evlilikte geçen süre de göz önünde bulundurularak maddî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine 31.01.2020 tarihli ara karar ile hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye artırılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine 31.01.2020 tarihli ara karar ile hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 500 TL'ye artırılmasına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, belirlenen nafakaların miktarına kararın kesinleşme tarihini izleyen yıl başından itibaren geçerli olmak üzere her yıl Ocak ayında TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artış uygulanmasına, davacı lehine 15.000,00 TL maddî tazminata, davacının manevî tazminat talebinin reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddi ile her biri 22 ayar ve 17.50 gram olan dört adet siensi bilezik (19.950 TL) ve on iki adet çeyrek altından (6.000 TL) oluşan ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 25.950,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî tazminat ve miktarları, ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî tazminat ve miktarları ve ziynet alacağı davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine iştirak nafakası ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkarası ve 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.