"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1176 E., 2023/1392 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/297 E., 2021/786 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı ve eşya alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, birleştirilen boşanma davası ile eşya alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince eşya alacağı davasının tefrikine, asıl ve birleştirilen boşanma davası ile ziynet alacağı davası yönünden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevap ve birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilini sürekli olarak aşağıladığını, hor gördüğünü, müvekkilinin bir birey olarak hareket etmesine izin vermediğini ve her konuda kısıtladığını, erkeğin kız kardeşi olmadan ailesine dahi gidemediğini, müvekkilinin ağır sağlık sorunları karşısında hiç bir destek göstermediğini, tedavi sürecinde yanında olmadığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, erkeğin ailesininde baskı uyguladığını, hakaret etiğini, özellikle kız kardeşinin müdahalede bulunduğunu, ziynet eşyalarınının bir kısmını müvekkilinden gizlice bozdurduğunu, diğer bir kısmını ise alarak kendisine araba, motor ve telefon aldığını, müvekkilini evden kovduğunu, erkeğin iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevîtazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aksi halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ziynet eşyası bedelinin yasal faizi ile tahsiline, birleştirilen davanın reddine karar verilmesini dava ve talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı bedelini 82.777,00 TL olarak belirlemiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile birleştirilen dava dilekçelerinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının hesapsız harcamaları sebebiyle müvekkilinin ekonomik şiddete uğradığını, kadının ev işleri ile hiç ilgilenmediğini, evi ve ailesi ile vakit geçirmediğini, eşi ile ilgilenmediğini, dini bir cemaat ile birlikte faaliyetlerde bulunduğunu, evlilik birliğini ihmal ettiğini, müvekkilinin ailesine olumsuz tavırları olduğunu gibi ve eve kabul etmediğini ve ilgisiz, saygısız davrandığını, ev eşyalarını ailesi ile birlikte alarak ortak evi terk ettiğini, müvekkilinin kadının ziynetlerini almadığını ve görmediğini beyanla, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevîtazminata, ev eşyası bedeli olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminata, kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile ev eşyası alacağı bedelini 10.700,00 TL olarak belirlemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; birleştirilen boşanma davası ve eşya alacağı davasının ispatlanamadığı, asıl boşanma davasında ise erkeğin kız kardeşinin, kadının kendi ailesiyle yalnız görüşmesine izin vermeyerek, gittiği her yerde kadına eşlik ederek ve kadına tedavi sürecinde ''sen bir ölmedin'' şeklinde söyleyerek, erkeğinde kadının tedavi sürecinde yanında olmayıp, eşi ile ilgilenmeyerek kadına duygusal şiddet uygulandığının ispatlandığı, kadının kusurlu bir davranışının ise ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının dinlenen tanık beyanlarından dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından geri iade edilmek üzere alındığı ve iade edilmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile asıl boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevîtazminata, kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü ile dava tarihi itibarıyle toplam değeri 63.525,00 TL olan her biri 25 gr agırlığında 22 ayar 7 adet bilezik, dava tarihi itibarıyle toplam değeri 5.740,00 TL olan 14 ayar 1 adet turalı zincirli kolye, dava tarihi itibarıyle toplam değeri 1.722,00 TL olan 6 gr ağırlığında 1 adet 14 ayar alyansın erkekten alınarak kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 70.987,00 TL ziynet alacağının erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin birleştirilen boşanma davasının ve ev eşyası alacağı davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurların gerçekleştiği, kadına atfı kabil bir kusurun ispatlanamadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunduğu, kadının esas boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği, şartları gerçekleştiğinden kadın lehine maddî ve manevîtazminata hükmedilmesinde ve takdir edilen tazminat miktarlarında, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları dikkate alındığında usulsüzlük görülmediği ve makul olduğu, tam kusurlu kabul edilen erkeğin boşanma davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddedilmesinde usul kanuna aykırılık görülmediği, boşanma veya ayrılık davası açılınca geçici önlemleri kendiliğinden alması gerektiği, kadının, sürekli ve düzenli işi ve gelirinin bulunmadığı, bir hisseli arsası dışında mal varlığının olmadığı, ailesinin maddî desteği ile geçimini sağladığı ve bu durumda boşandıktan sonra yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından lehine tedbir ve yoksulluk nafakası hükmedilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği, miktarlarının ise hakkaniyet ilkesi, tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumları ve kusur durumu gözetildiğinde makul olduğu, düğünde takılan ziynetlerin, düğün fotoğrafları ve kadının tanık beyanları ile erkek tarafından borçlarım var diyerek bozdurulup araba alındığını ve iade edilmediklerinin ispatlandığı, bilirkişi raporunda tespit edilen ziynet eşya alacağının varlığına ve erkek tarafından alınıp iade edilmediğine ilişkin kabul gerekçesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen boşanma davası ile ziynet alacağı davası yönünden davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, erkeğin ev eşya alacağı talebinin boşanmanın eki niteliğinde olmadığı, istinaf incelemesinin sağlıklı yapılabilmesi için erkeğin ev eşyası alacağı davasının bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve birleştirilen boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının ziynet alacağı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.