Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9014 E. 2025/2584 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, kadının tam kusurlu olup olmadığı ve davanın reddine karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki delillerin ve tanık beyanlarının, kadının boşanmaya sebebiyet veren tam kusurlu davranışlarını kanıtlar nitelikte olmadığı, iddia edilen kusurlu davranışların somutlaştırılmadığı ve erkeğin de bazı olayları affettiği veya hoşgörüyle karşıladığı gözetilerek, yerel mahkemenin boşanmaya karar vermesi bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2396 E., 2023/1403 K.

DAVA TÜRÜ : Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/219 E., 2022/356 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın vekili tarafından tamamı yönünden duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ... ile karşı taraf davacı ... ile vekili Avukat ... Kumkale geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi hükmü davacı erkek vekilince istinaf edilmekle istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı erkek vekilinin istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün tamamen kaldırılmasına ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi tarafından boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan yargılama neticesinde, kadına kusur olarak yüklenen, "eşine sürekli kıskanç ve agresif tavırlar sergilediği, sürekli küstüğü" vakıaları ile ilgili dinlenen tanık beyanlarının somutlaştırılmadığı, kadının kıskanç ya da agresif tavırlarının nelerden ibaret olduğunun belirtilmediği, bazı tanık beyanlarının ise aktarıma dayalı olduğu, kadının küstüğüne dair vakıa yönünden dinlenen tanık beyanında ise "...taraflar küslerdi..." şeklinde ifade kullanıldığı, küslüğün kimden kaynaklandığı belli olmadığı gibi kadının sürekli küstüğü yönünde bir vakıaya da erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı, yine kadına kusur olarak yüklenen "evine ve eşine karşı ilgisiz olduğu" vakıası yönünden ise erkeğin kardeşi olan tanık ...'ın beyanının, "...çalışmamasına rağmen davalının evine ve eşine karşı ilgili noksanlığının bulunduğunu gözlemledim..." şeklinde olduğu, bu tanığın beyanında geçen olayın 2018 yılına ilişkin olduğu, evlilik birliğinin devam ettiği, erkek tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı ve bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, yine kadına kusur olarak yüklenen "3 yıldır tarafların aynı evin içinde birbirleri ile konuşmadan yaşadıkları bu süre içerisinde yemeklerini ayrı yedikleri aynı yataklarda yattıkları" vakıaları yönünden ise dosya kapsamından belirtilen bu vakıaların, kadının kusurlu bir davranışından dolayı gerçekleşip gerçekleşmediğinin veya kadından kaynaklanıp kaynaklanmadığının anlaşılmadığı gibi erkek tarafından bu vakıalara dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı ve belirtilen vakıaların da kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Davalı kadının kusurlu bir davranışının varlığı ispat edilememiştir. Hal böyle iken davanın reddi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kadının tam kusurlu olduğu belirlemesi ve davanın kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınıp Belgin'e verilmesine,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.