"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/873 E., 2023/1410 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Aydın 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/359 E., 2023/53 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, bir ortak çocuklarının olduğunu, müvekkilin güzel bir aile kurma hayali ile küçük yaşta evlendiğini, eşine değer verdiğini, yaşanan zorluklara göğüs gerdiğini, fakat davalının ruhsal bozukluğu, alkol ve ilaç bağımlılığı nedeniyle kadına psikolojik, maddî, manevî ve cinsel şiddet uyguladığını, Aralık 2021'de yaşanan son olayda ise erkeğin tüfekle etrafa ateş etmek suretiyle kadının can güvenliğini dahi tehlikeye attığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet hakkının anneye verilmesine, kadın için aylık 10.000,00 TL ve ortak çocuk için aylık 5.000,00 TL yargılama süresince tedbir, kararın kesinleşmesi ile birlikte kadın için yoksulluk, ortak çocuk için iştirak nafakası ile kadın lehine 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen tanık anlatımları ile; davalının alkol kullanımı uygulanan tedavilerde önerilen tedavi dışında ilaç kullanımının davranış bozukluğu yaratarak eş ve çocuğuna karşı davranışlarının değişmesi, birlik yükümlülüklerini, eş ve çocuğuna karşı sorumluluklarını yerine getirmeyerek tanık ... beyanları ile kendisine yönelik lüks tüketim harcamalarının olması, davalıya yönelik "sürekli plansız, programsız hareket ediyorsun, senin yüzünden iş hayatım başarısız oluyor" söyleminin "şimdiye kadar eve ben baktım, sen ne anlarsın" sözlerinin alkol kullanımına ilişkin bağlı davranış bozukluğu olduğu kabul edilerek erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurlu bir davranışı bulunmadığı ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet hakkının davacı anneye verilmesine, kadın için aylık 2.000,00 TL, çocuk için aylık 1.000,00 TL yargılama süresince tedbir, kararın kesinleşmesi ile birlikte kadın için yoksulluk, ortak çocuk için iştirak nafakası ile 50.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davanın usul yönünden reddi gerektiğini, adına gönderilen tüm tebligatların usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle hak mahrumiyetine uğradığını, bu durumun mahkemece gözetilmeksizin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, iş bu davadan karar aşamasında haberdar olduğunu bu nedenle davaya karşı cevap ve itiraz sürelerini delil sunma haklarını kullanamadığını, davacı eşinin 17.03.2022 tarihinde aleyhine bu davayı açtığını, davanın açıldığı tarihten önce ve sonrasında evlilik birliğinin hiçbir şekilde dağılmadığını, karar tarihine kadar da halen aynı çatı altında devam ettiğini, karı-koca ilişkisinin her açısı ile eksiksiz olarak sürdürüldüğünü, davacı eşi ile birbirlerini sevdiklerini, eşinin bir anlık boşluk ve kararsızlık içinde kalarak bu davayı açtığını düşündüğünü, dava tarihinden sonra evlilik birliğinde yaşanmışlıklarla ilgili fotoğrafları tarihleri dahil dilekçesi ekinde sunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğe yüklenen kusurlu davranışın gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına kusur olarak yüklenebilecek bir vakıa olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının yoksulluk nafakasına ve maddî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, kadın lehine fer'îlere hükmedilebilmesi koşulları varsa hükmedilen miktarların fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.