"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/68 E., 2023/1311 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Düzce 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/199 E., 2022/889 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün tamamının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanmanın fer'ileri ile ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tedbir nafakası, maddî, manevî tazminat ve miktarları ile ziynet alacağı davası vekâlet ücreti yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davalı erkek vekilinin temyizine konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası vekalet ücreti yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, müvekkiline bağımsız konut açmadığını ve ailesi ile birlikte yaşamak zorunda bıraktığını, davalının annesinin evliliklerine müdahale ettiğini, ne söylerse onun yapıldığını, bağırıp çağırdığını, hakaret ettiğini, müvekkilini istemediğini söylediğini, müvekkilini evden zorla gönderdiklerini, müvekkiline hiçbir eşyasının hatta kimliğinin dahi verilmediğini, davalı ve ailesinin müvekkiline kötü muamelede bulunduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aksi takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı bedelini 20.692,00 TL 'ye artırmıştır.
II. CEVAP
1.Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini
beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine evliliğin mutlak butlan ile iptali davası açılmış, davalı ... tarafından ise davaya cevap ve karşı dava dilekçesi ile boşanma ve ziynet alacağı davası açılmış, Düzce 2 Aile Mhkemesinin 05.12.2019 tarih ve 2017/162 Esas, 2019/814 Karar sayılı kararı ile taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiş, karar taraflarca istinaf edilmemesi üzerine 12.02.2020 tarihinde kesinleşmiştir. Evliliğin mutlak butlanı sebebiyle iptali davasından tefrik edilen karşı boşanma ve ziynet alacağı davasının yargılamasına devam edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 13.10.2019 tarih ve 2017/784 Esas, 2020/471 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki evlilik birliğinin Düzce 2. Aile Mahkemesinin 05.12.2019 tarih ve 2017/162 Esas, 2019/814 Karar sayılı mutlak butlan sebebiyle iptal edildiği ve kararın 12.02.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, ziynet alacağı davasının kabulü ile 5 adet reşat altın, 5 adet 20'şer gramlık bilezik ve ortalama 12 gram 1 adet zincirin davalı erkekten alınarak davacı kadına aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde ziynetlerin toplam bedeli olan 20.692,00 TL nin dava tarihi olan 05.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararın davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince evlilik iptal edilmiş olsa da boşanmanın fer'î talepleri yönünden davaya devam edilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile başvurunun kabulü ile hükmün tamamının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki evlilik birliğinin Düzce 2. Aile Mahkemesinin 05.12.2019 tarih ve 2017/162 Esas, 2019/814 karar sayılı mutlak butlan sebebiyle iptal edildiği ve kararın 12.02.2020 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, davalının ailesi ile birlikte yaşadıkları, davalının annesinin davacıyı istemediğini söyleyerek davacıyı tanıdıklarına kötülediği, davalının davacının kolu ve boğazını sıkarak dışarı atıp evi terke zorladığı, davalı ve ailesinin davacıya kötü muamelede bulundukları, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının yeniden evlendiği 27.07.2022 tarihine kadar geçerli olmak üzere 300,00 TL tedbir nafakasına, davacının 27.07.2022 tarihinde evlendiği gözetilerek bu tarihten sonrasına dair tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına, tarafların kusur durumu, sosyal ve ekonomik durumları, ihlâl edilen menfaatlerin ağırlığı dikkate alınarak, davacı lehine 15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulü ile 5 adet reşat altın, 5 adet 20'şer gramlık bilezik ve ortalama 12 gram 1 adet zincirin davalı erkekten alınarak davacı kadına aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde ziynetlerin toplam bedeli olan 20.692,00 TL nin dava tarihi olan 05.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, ziynet alacağı davası vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında Düzce 2. Aile Mahkemesinin 05.12.2019 tarih ve 2017/162 Esas, 2019/814 karar sayılı dosyası ile görülen evliliğin butlanına ilişkin davanın kabul edilerek evliliğin iptal edildiği ve kararın 12.02.2020 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın boşanma yönünden konusuz kaldığı, ancak fer'ileri yönünden devam edildiği, yargılama aşamasında davacının 27.07.2022 tarihinde yeni bir evlilik yaptığı, evlilik öncesinde de 25.05.2022 tarihinde doğum yaptığı, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın lehine tedbir nafakasının yeni evlilik tarihine kadar devamı yönündeki kararında isabetsizlik görülmediği, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, ziynet alacağı davası vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan ve evliliğin iptali ile konusuz kalan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 158 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin ziynet alacağı temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından REDDİNE,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.