Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9095 E. 2024/2668 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlenme tarihinde, murisin ayırt etme gücünden yoksun olup olmadığına bağlı olarak evliliğin mutlak butlanla iptal edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporunda, murisin evlenme tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğunun belirtilmesi ve davacı tarafından sunulan diğer delillerin evliliğin butlanına yönelik yeterli kanıt oluşturmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1222 E., 2023/1158 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/696 E., 2021/196 K.

Taraflar arasındaki mutlak butlanla evliliğin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve dahili mirasçılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve dahili mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı mirasçı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin murisleri olan babalarının 82 yaşındayken ve ayırt etme gücünden tamamen yoksun olduğu sırada davacı ve kardeşlerinin haberi olmadan davalı ... ile evlendiğini, evlendikten kısa süre sonra öldüğünü, bu dönemde daha önce gittiği gibi psikiyatri kliniğine gittiğini, Alzheimer, bunama ve anemi teşhisi konulduğunu, murisin evlendikten sonra da yalnız yaşadığını, hayal ürünü senaryolarla kolluk kuvvetlerini aradığını, davalının davacı murisinin bu durumundan faydalanarak kötü niyetli olarak bu evliliği gerçekleştirdiğini, yapılan evliliğin mutlak butlanla batıl olduğunu belirterek müvekkilinin murisinin sürekli derecede ayırt etme gücünden yoksun olduğu sırada davalı ile gerçekleştirdiği mutlak butlanla batıl olan evlenmenin iptaline, davalının mirasçılık sıfatının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının babası ile davalı kadının 35 yıldır dini nikahlı olarak evli olduklarını, çocuklarının davalının mirasa ortak olmasını istemedikleri için bu sürede resmi nikah kıyamadıklarını, çocuklarının rapor almak için zorla murisi doktora götürdüklerini, dosyaya sunulan raporun yeterli olmadığını, evlenmelerine engel bir durumu olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 29.01.2021-438 tarih ve sayılı heyet raporunda muris ...'ın evlenme tarihi olan 10.03.2016 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun bildirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve dahili mirasçılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı ve dahili mirasçılar vekili, sağ kalan davalı eşin evlenme akdi sırasında iyi niyetli olup olmadığının tartışılmadığını, Adli Tıp Kurumu raporunun hatalı ve eksik düzenlendiğini, tanık beyanları ile iddialarının doğrulandığını, tarafların evlilik hayatları olmadığının ispatlandığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 29.01.2021-438 tarih ve sayılı heyet raporunda muris ...'ın evlenme tarihi olan 10.03.2016 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun bildirildiği anlaşılmakla mutlak butlan ile evliliğin iptaline ilişkin davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve dahili mirasçılar vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ve dahili mirasçılar vekili, sağ kalan davalı eşin evlenme akdi sırasında iyi niyetli olup olmadığının tartışılmadığını, Adli Tıp Kurumu raporunun hatalı ve eksik düzenlendiğini, tanık beyanları ile iddialarının doğrulandığını, tarafların evlilik hayatları olmadığının ispatlandığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 145 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mutlak butlan sebebinin oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 145 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve dahili mirasçılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.