Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9167 E. 2024/3467 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olan taşınmazın eşin rızası olmadan satışı ve ardından ipotek edilmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davalarında, ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ipotek tesis tarihinde davalı eş adına kayıtlı olmadığı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/486 E., 2023/1157 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/530 E., 2022/439 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması, tapu iptal ve tescil, ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptal ve tescil talebi ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davalarının ayrı ayrı kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalılardan Vakıf Katılım Bankası Anonim Şirket vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan ...'nin evli olduklarını, İstanbul İli, ... İlçesi, .... Mahallesi, 286 parfta, 955 ada, 54 parselde kayıtlı mesken nitelikli E Blok 1.kat, 10 nolu bağımsız bölümde kayıtlı olan taşınmazı 13.01.2009 tarihinde edindiklerini, davalı eş adına tescilli olan bu taşınmazın o tarihten beri aile konutu olarak kullanıp halen ikamet ettiklerini, bilgisi ve rızası dışında eşinin aile konutu olan dava konusu taşınmazı davalı ... isimli bir şahıs aracılığıyla ... San. Tic. Ltd. Şti'ne sattığını, şirket lehine taşınmazın davalı bankaya 600.000,00 TL bedelle ipotek ettirerek taşınmaz üzerine ipotek koydurduğunu, davacı eşin satışa rızasının olmadığını belirterek dava konusu taşınmazın satışının iptali ile satıştan sonra konulan takyidatların da geçersiz sayılarak silinmesine ve taşınmazın davalı eş adına tesciline ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın uygulanan ipotek işlemi sırasında taşınmazın ... şirketi adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazın satış sözleşmesi işlemlerinde davalı bankanın taraf olmadığını, şirket adına kayıtlı taşınmaza tapu siciline güvenerek iyi niyetli olarak ipotek koydurulduğunu, işlem sırasında davacı ya da eşinin taşınmaz maliki olmamaları nedeniyle Banka'nın bir yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve taşınmazın satışında malik olmayan davacı eşten muvafakat alınmadığı anlaşılmakla yapılan satış işleminin geçersiz olduğu belirtilerek tapu iptal ve tescil talebi ile aile konutu şerhi konulması talebinin ayrı ayrı kabulüne karar verilmiş, taşınmazın davalı ... Şirketi adına kayıtlı olduğu tarihte davalı .... lehine tesis edilen ipotek işleminde eşin tasarrufunun bulunmadığı, şirketin borcunun teminatını oluşturmak üzere tesis edilen ipoteğin, davacı eşin “Açık rızasına” bağlı bir işlem niteliği de bulunmadığı değerlendirilerek tesis edilen ipoteğin geçersiz hale gelmeyeceğinden bahisle davacının tapu iptal ve tescil talebi ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davalarının ayrı ayrı kabulü ile, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, taşınmaz üzerine davalı .... lehine konulan 600.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ipoteğin kaldırılması davasının reddinin yanlış olduğunu, şirkete yapılan tescilin yolsuz olduğunu, illilik prensibi gereği ipotek işleminin de yolsuz olduğunu, taşınmaz üzerindeki tüm ipotek ve takyiyatların da silinmesinin gerektiğini ve tüm takyiyatlardan arındırılmış olarak tescil kararının verilmesi gerektiğini belirterek davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesine, taşınmazın tüm takyidatlardan ari olarak davalı ... adına tescil edilmesine karar verilmesini taleple kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı banka vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ipoteğin kaldırılması davasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Davacı tarafından 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine dayalı olarak açılan ipoteğin kaldırılması davasında taşınmazın ipoteğin tesis tarihinde davalı eş adına tapuda kayıtlı olup olmadığı, 194 üncü madde koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.