"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/810 E., 2023/1113 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/146 E., 2023/71 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin hakaret ve küfür ettiğini, 11 yıldır ayrı odada yattığını, sürekli bilgisayar başında vakit geçirdiğini, porno seyrettiğini, çocuk sahibi olmasına engel olduğunu, sürekli küçük düşürdüğünü, ailesinin evine gelmesini sorun ettiğini, sosyal ortamlarda tek bıraktığını, sürekli aşağıladığını, psikolojik olarak rahatsız olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 250.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, evliliklerinin başında davacıda vajinusmus hastalığı olduğunu, sonra birliktelikleri olduğunu ancak davacının kaçtığını, tedavi olmadığını, ağır sözler söyleyeninin davacı kadın olduğunu, daha önce de evi terk edip döndüğünü, en son kardeşinde kalmak üzere gittiğini, dönmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin; sosyal olmadığı, düğüne, cenazeye, bayrama katılmadığı, buralarda eşini yalnız bıraktığı, eşini "sen ne bilirsin, bir şey anlamazsın" diyerek aşağıladığı, eşinin ailesiyle görüşmediği, evlerine gelmelerini istemediği, eşine toplum içinde bağırdığı, kötü davrandığı ve ev içerisinde ayrı bir oda kurduğu, uzun süre bu odada bilgisayar başında zaman geçirdiği anlaşılarak kusurlu olduğu davacı kadının ise dosya kapsamına göre kusursuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının davacı kadın yönünden oluştuğu gerekçesi ile davacı kadın için hükmedilen 750,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştiğinde 1.500,00TL yoksulluk nafakasının tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen eşin, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, manevî tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, davalı erkeğin tespit edilen kusurlu davranışlarının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar davalı erkeğin; ''eşini "sen ne bilirsin, bir şey anlamazsın" diyerek aşağıladığı, eşinin ailesiyle görüşmediği, evlerine gelmelerini istemediği, eşine toplum içinde bağırdığı, kötü davrandığı ve ev içerisinde ayrı bir oda kurduğu, uzun süre bu odada bilgisayar başında zaman geçirdiği" şeklindeki hareketleri kusurlu davranışlar arasında sayılmış ise de; söz konusu olayların dinlenen tanıkların ifadesine bakıldığında evliliğin sona ermesine neden olan son olaylar arasında olmadığı, geniş zaman aralığında yaşandığı ancak davacının boşanmaya karar vermesine neden son olay olduğunun kanıtlanamadığı anlaşıldığından, bu davranışların davacı erkeğe kusur olarak yüklenmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu, bunun dışında tanık ...'nın beyanına göre; tarafların evlerinde tartışmaları üzerine davacının kardeşi olan tanığı çağırdığı, bunun üzerine tanığın yanında davacının davalıya "sen bana orospunun sıçtığı, evimden siktir git, baban kardeşlerin ölsün, annen baban belli değil piçsin demedin mi" diye sorduğunda, davalının kızgınlıkla söylediğini kabul ettiği ve yine davacının davadan hemen önce anneanne ve dedesini kaybettiği, ancak davalının gelmediği de sabit olup, söz konusu kusurların ispatlandığı, bu nedenle tarafa izafe edilen kusur durumlarına göre; davacı kadına izafe edilecek kusur bulunmadığından kadının kusursuz olduğu buna karşın, davalı erkeğin "cenazeye katılmadığı, buralarda eşini yalnız bıraktığı ve eşine karşı tanık ...'nın tanık olduğu hakaretleri ettiği anlaşıldığından" tam kusurlu olduğunun kabulü ile davanın kabulüne dair karar verilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından varılan sonucun, netice itibariyle doğru olduğu ancak kusur belirlemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin kabul edilen kusur derecesi gerekçesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, Trabzon 1. Aile Mahkemesinin 09.02.2023 tarih, 2021/146 Esas ve 2023/71 Karar sayılı boşanma davasındaki karar gerekçesinin "davalı erkeğin önemli günlerde cenazeye katılmadığı, buralarda eşini yalnız bıraktığı ve eşine karşı tanık ...'nın tanık olduğu hakaretleri ettiği anlaşıldığından" şeklinde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine, hükümde ayrıca bir değişiklik yapılmadığından hükmün aynen muhafazasına, davalı erkeğin diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.