Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9190 E. 2024/7191 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, velayet, iştirak nafakası ve tazminat hususlarında istinaf kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1668 E., 2023/2333 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/586 E., 2023/118 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, çeyiz alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı -karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin eşine karşı ilgisiz umursamaz olduğunu, eve geç geldiğini, sürekli cep telefonu ile uğraştığını, aile bütçesine dair hiçbir şey paylaşmadığını, ailesini ihmal ettiğini, müvekkili ile iletişim kurduğunda hakaret, küfür, tehdit ederek aşağıladığını, müvekkiline onu boşayacağını bildirerek küfür ile evden kovduğunu, ortak evi kapattığını, öğretmenevine yerleştiğini, sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, faizi ile 100.000,00 TL, maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 1500,00 'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, ziynet ve eşya alacağının erkekten tahsiline kaarar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek (asıl) cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının kendisine saygı göstermediğini, en küçük olayda dahi küstüğünü, kendisini dışarıya karşı sürekli küçük düşürmeye çalıştığını, ikametini kendisinden habersiz Tokat'a taşıdığını, her fırsatta "benden umut bekleme, benden hayır bekleme haziranda görüşeceğiz" dediğini, kadının kahvaltı hazırlamadığını, ailesinden kimseyi evine istemediğini, kendisi istemediği halde dini toplantılara katıldığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velayetin babaya tevdii ile 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz ve umursamaz davrandığı, aile bütçesine dair hiçbir şey paylaşmadığı ve kazancını ailesinden gizlediği, aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler söylediği, kadının akrabalarını arayarak da sürekli şikayet ettiği, sebepsiz yere boşanacağını söylediği, maddî anlamda sorumsuzca davranarak ailesini sıkıntıya soktuğu; davacı karşı davalı kadının ise eşine saygı göstermediği, en küçük bir olayda küstüğü, başkalarının yanında eşine karşı sürekli küçük düşürücü sözler söylediği, eşinin bilgisi dışında bilinmeyen kişi ve gruplarla dini sohbetlere katıldığı, eşinin fiziksel görüntüsünü beğenmediği, en küçük tartışmada dahi evde yemek ve ütü gibi ev işlerini yapmadığı, çocukları da bırakarak ortak evi terk ettiği, tartışmalarda odasını ve yatağını ayırdığı, bu suretle tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin manevî tazminat ve velâyet talebinin reddine, çocukların beyanı, fiili ayrılık sırasında anne yanında olmaları ve annenin bir engelinin bulunmaması sebebiyle velayetin anneye tevdiine, aylık 1250.00şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tazminat taleplerinin eşit kusur nedeniyle reddine, ispatlanamayan çeyiz alacağı davasının reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 3 adet 10 gramdan toplam 30 gram 22 ayar bilezik için 13.290,00 TL, 1 adet 13 gramdan 22 ayar bilezik için 5.759,00 TL, 2 adet tam altın için 6.392,00 TL olmak üzere toplamda 25.441,00 TL'nin davalı -karşı davacıdan alınarak davacı -karşı davalı kadına ödenmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddeddilen tazminatlar, iştirak nafakalarının miktarı, reddedilen çeyiz alacağı ve ziynet alacağı ve bu davada hükmedilen vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, iştirak nafakası talepleri, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kendi reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı ... ...'nın "hazirana kadar karımsın hal ve hareketlerine dikkat et şeklindeki beyanlarına ben mesajlarından şahitim, davalı- davacıya karşı psikolojik şiddet uygulardı" şeklindeki beyanı, tanık ...'nın "davalı eşine ve çocuklarına karşı ilgi göstermezdi. En ufak çocuğu bir yere götür dendiğinde hemen bağırırdı" şeklindeki beyanlarından, "psikolojik şiddet ve eşine bağırma" vakıalarının erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, öte yandan kadına yüklenen en küçük olayda eşine küsme vakıası ile çocukları alıp evi terk etme vakıasının usulünce ispatlanamadığı, tartışma sonrası odasını ve yatağını ayırma vakıasının ise kimden kaynaklandığı anlaşılamadığından bu vakıaların kadının kusurları arasından çıkarılması gerektiği, bu durumda erkeğin ağır kusurlu olduğu, iştirak nafakalarının az olduğuı ve kadının tazminat taleplerinin kabulü gerektiği, kadın tarafından dava dilekçesi ile talep edilmeyip ilk defa ıslah dilekçesi ile talep edilen 1 adet set (ayrı ayrı iki defa istenen), 2 metre pullu zincir (ayrı ayrı iki defa istenen), geline takılan 1 adet alyans , 1 adet yüzük (ayrı ayrı iki defa istenen), 2 adet yarım altın (ayrı ayrı iki defa istenen), 1 adet gramse altın (ayrı ayrı iki defa istenen), damada takılan 28 adet çeyrek, damada takılan 1 adet alyans, geline takılan 8 adet çeyrek altın yönlerinden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesinin yine davacı kadının, subut bulmayan 2 adet tam altın yönünden esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığı gerekçesiyle kadının "kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, iştirak nafakası miktarları ile ziynet alacağına" yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren 100.000.00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, çocuklar için ayrı ayrı 1500,00 TL iştirak nafakasına, ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 3 adet 10 gramdan toplam 30 gram 22 ayar bilezik için 13.290,00 TL, 1 adet 13 gramdan 22 ayar bilezik için 5.759,00 TL, 2 adet tam altın için 6.392,00 TL olmak üzere toplamda 25.441,00 TL'nin erkekten tahsiline, belirlenen miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 2 adet tam altın talebinin esatan reddine, 1 adet tam altın talebinin feragat nedeni ile reddine, ıslah dilekçesinde talep edilen ziynetler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, iştirak nafakası miktarları, kadın için hükmedilen tazminatlar ve kendi reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının davasının kabulünün isabetli olup olmadığı, kusur belirlemesi, velâyet, iştirak nafakaları ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü, 182 inci, 330 uncu, 331 inci amddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.