Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9224 E. 2024/7182 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin istinaf incelemesi sonucu verilen kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kadının ekonomik ve sosyal durumunu tam olarak araştırmadan, sigortalı çalıştığı ve mal varlığı bulunduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebini reddetmesinin eksik incelemeye dayandığı gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1539 E., 2023/1670 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/605 E., 2023/273 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4 yıl öncesine kadar davalı erkeğin ailesi ile yaşadıklarını, erkeğin iş nedeni ile yurtdışına gidip uzun süre gelmediğini, geldiğinde evi ile ilgilenmediğini, kafelerde vakit geçirdiğini, telefonunu sürekli gizlediğini, sürekli sadakatsizlik yaptığını, hakaret ve küfür ettiğini, babasının tehdit ettiğini, davalı erkeğin eve gelmediğini, evin ihtiyaçlarının karşılamadığını, şiddet uyguladığını, evi terk edip gittiğini, 2.5 aydır eve gelmediğini, 4 yıldır cinsel hayatlarının olmadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, aylık 7.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuklar için ayrı ayrı aylık 5.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde bedelinin faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeğe şiddet uyguladığını, ceza aldığını, son 1 yıldır evde huzursuzluk çıkardığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, psikolojik problemleri olduğunu, kendisini camdan atmaya çalıştığını, kadının eve almadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesini, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı erkeğin ortak çocuğun kapısını kırmakla ev eşyalarına zarar verdiği, karısına vurarak fiziksel şiddet uyguladığı, bundan sonra eşyalarını alıp evi terk ettiği ve eve geri dönmeyerek evlilik birliğinin tarafına yüklediği birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, bazı günler ayrı yatarak karısına cinsel şiddet uyguladığı, erkek eşin ortak konuta gelmediği, başka bir konutta kaldığı ve konakladığı yerden sosyal medya paylaşımları yaptığı, erkek eşin karısına karşı güven sarsıcı davranış sergilediği, kadının da Niğde 6. Asliye Ceza Mahkemesi 2020/335 Esas 2021/104 Karar sayılı dosyasına konu olayda erkek eşe fiziksel şiddet uygulayarak yaraladığı ve kusurlu olduğu, taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla, davalı karşı davacı taraf bu geçimsizlikte ağır kusurlu, davacı karşı davalı taraf az kusurlu bulunmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmediği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, sosyal inceleme raporu, ayrı yaşanılan süreçte ortak çocukların anneleri yanında yaşıyor olması, sosyal inceleme raporunda beyanları alınan ortak çocukların anneleri ile kalmak istediklerini ifade etmeleri ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, ortak çocukların fiziki ve psikolojik gelişimleri, mutluluk ve huzurları için ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti davacı karşı davalı kadına bırakılan ortak çocuk ... için hükmedilen aylık 2.500,00 TL tedbir karar kesinleşmeye kadar devamına, karar kesinleşmeye müteakip aynı meblağın (aylık 2.500,00TL) iştirak nafakası olarak devamına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya velâyetten ödenmesine, velâyeti davacı karşı davalı kadına bırakılan ortak çocuk Latif için hükmedilen aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi olan 02.05.2023 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla 1.000,00 TL artırılarak aylık 3.000,00 TL'na çıkarılmasına, aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşmeye kadar devamına, karar kesinleşmeye müteakip aynı meblağın (aylık 3.000,00TL) iştirak nafakası olarak devamına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya velâyetten ödenmesine, velâyeti davacı karşı davalı kadına bırakılan ortak çocuk İlayda için hükmedilen aylık 1.700,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi olan 02.05.2023 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla 750,00 TL artırılarak aylık 2.500,00 TL'na çıkarılmasına, aylık 2.500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşmeye kadar devamına, karar kesinleşmeye müteakip aynı meblağın (aylık 2.500,00 TL) iştirak nafakası olarak devamına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya velâyetten ödenmesine, velâyeti davacı karşı davalı kadına bırakılan ortak çocuk ... için hükmedilen aylık 1.100,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi olan 02.05.2023 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla 900,00 TL artırılarak aylık 2.000,00 TL'na çıkarılmasına, aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşmeye kadar devamına, karar kesinleşmeye müteakip aynı meblağın (aylık 2.000,00TL) iştirak nafakası olarak devamına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya velâyetten ödenmesine, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davacı karşı davalı kadın eşin az kusurlu olduğu ve ev hanımı olmasından dolayı boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davacı karşı davalı kadının kendi adına nafaka taleplerinin kısmen kabulü ile lehine hükmedilen aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi olan 02.05.2023 tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla 2.000,00TL artırılarak aylık 5.000,00 TL'na çıkarılmasına, aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşmeye kadar devamına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, karar kesinleşmeye müteakip aynı meblağın (aylık 5.000,00 TL) yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile 60.000,00 TL maddî 55.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, davalı karşı davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, davacı karşı davalı kadının takılarının erkek tarafından elinden alındığını iddia ettiği, bu iddiasını dosya kapsamında ibraz ettiği delillerle ispatlayamadığı gerekçesi ile davacı karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka miktarları, tazminat miktarları ve ziynet alacağı talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı erkeğin İlk Derece Mahkemesi tarafından tespit edilen kusurlu eylemlerinin gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesince kadına "eşine fiziksel şiddet uygulaması" kusur olarak yüklenmiş ise de, ceza yargılamasına konu olan bu olaydan sonra tarafların barışıp 2011 yılı Ekim ayına kadar birlikte yaşadıkları, bu durumun erkeğin sosyal inceleme raporu düzenlenirken alınan beyanı ile de sabit olduğu, bu durumda kadına kusur olarak yüklenen olayın erkek tarafından affedildiği gözetilmeden kadına kusur olarak yüklenmesinin isabetsiz olduğundan kadına yüklenen bu kusurun kaldırıldığı, davalı karşı davacı tarafından kadına atfı kabil başka bir kusur ispat edilemediği, bu durumda davacı karşı davalının kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu, kadının kusurunun bulunmaması nedeniyle erkeğin karşı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, ortak çocuklardan ...'nın 24.08.2005 doğumlu olduğu, yargılama devam ederken ergin olduğu, ortak çocuklar Latif, İlayda ve ...'in zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde bu çocuklar için belirlenen nafaka miktarının düşük olduğu, tazminat miktarlarının az olduğu, davacı karşı davalı kadının sigorta kaydının incelenmesinde, 2023/4 döneminden beri sigortalı olarak çalıştığı, adına kayıtlı aracı ile taşınmazları bulunduğu gözetildiğinde boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği gerekçeleri ile davacı karşı davalı kadın vekilinin kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, kusur gerekçesinin yukarıdaki şekilde düzeltilmesine, davalı karşı davacı erkek vekilinin kusura yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden esastan reddine, davacı karşı davalı kadın vekilinin erkeğin kabul edilen karşı davası, hükmedilen maddî ve manevî tazminatların ve iştirak nafakalarının az oluşuna yönelik istinaf başvurusu ile davalı karşı davacı erkek vekilinin kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, ortak çocuk ... için hükmedilen iştirak nafakası ile ortak çocuk ... ile ilgili velâyet düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ilamının hüküm kısmında bulunan ASIL VE KARŞI DAVA KABULÜ ile kısmının ve bu başlık altındaki (2) numaralı bentte bulunan "... TC kimlik nolu Niğde 24.08.2005 doğumlu ... ile" ibaresinin, (3) numaralı bentte bulunan "..." ibaresinin (5) numaralı bentte bulunan " karar kesinleşmeye müteakip aynı meblağın (aylık 5.000,00TL) yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine," ibaresinin ve (1),(6),(7),(8),(9),(10),(16),(17) ve (18) nolu bentlerin hükümden çıkarılmasına, davalı karşı davacı erkeğin açmış olduğu karşı boşanma davasının tam kusurlu olması nedeni ile reddine, davacı karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuk ...`nın 24.08.2023 tarihinde ergin olduğu anlaşıldığından velâyeti ve kişisel ilişki düzenlemesi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ... için hükmedilen aylık 2.500,00 TL tedbir nafakasının ergin olduğu tarih olan 24.08.2023 tarihine kadar devamına, bu çocuk için istenilen iştirak nafakası talebinin reddine, velâyet hakkı davacı karşı davalı anneye verilen tarafların gayri ergin ortak çocukları ..., ... ve ... için boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 4.000,00'er TL'den toplam 12.000,00 TL iştirak nafakasının her ay davalı karşı davacı erkekten alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı karşı davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, tazminatlar ve miktarları, erkeğin davasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili; yoksulluk nafakası talebinin reddi, ... yararına hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması, ziynet alacağı talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi ve kadının davasının kabulü kararlarının doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı, ortak çocuk ...`nın ergin olması nedeni ile iştirak nafakasının sona erip ermeyeceği, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi kararının doğru olup olmadığı ve ziynet alacağı davasının reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri. 6098 sayılı Kanun`un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince davacı karşı davalı kadının 2023/4 döneminden beri sigortalı olarak çalıştığı, adına kayıtlı taşınmazları ve aracı olduğu gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmişse de; davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde kadının asgari ücret aldığını beyan etmiştir. Dosyanın içeriğinden de kadına ait taşınmazların hisseli olup olmadığı, gelir getirip getirmediği anlaşılamamaktadır. Buna göre, kadının ekonomik ve sosyal durumuna yönelik tekrar araştırma yapılıp halen çalışıp, çalışmadığı, çalışıyorsa ne kadar gelir elde ettiği, sahip olduğu taşınmazların değeri, bu taşınmazlardan gelir elde edip etmediği araştırılarak kadının boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceği konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2.) paragrafta gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden davacı karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı karşı davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hamit'e yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden Demet'e iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.