"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1286 E., 2023/1324 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/475 E., 2022/174 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı -davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ve erkeğin kök ailesinin kadına ve ortak çocuklara duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığı, erkeğin kadına hakaret ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadına ve çocuklara sevgi ve saygı göstermediği, tarafların ayrı yaşadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı -davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sebepsiz yere ortak konutu terk ederek gittiği, kadının iddialarını kabul etmediği, kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkek eşin kadın eşe "sokak süprüntüsü, senin gibi karı olmaz olsun, senin gidecek yerin yok" şeklinde hakaret ettiği, erkek eşin kadın eşe fiziksel şiddet uyguladığı, davacının çocuğunun annesinin vücudunda tartışmalardan sonra gördüğü darp izi ile sabit olduğu, erkek eşin kadın eşe kıyafet almayarak ekonomik şiddet uyguladığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının da çalışmadığı, cevap dilekçesi süresinde karşı dava açan erkek eşin ön inceleme duruşmasında verilen kesin süre içerisinde tanık listesini sunmadığı süresi geçtikten sonra sunulduğu bu nedenle davalı karşı davacı tanıkları için yazılan talimatın işlemsiz olarak iadesi istendiği, bu nedenlerle erkek eşin iddialarını ispat edemediği ve karşı davasının reddi gerektiği, erkek eşin kusurlu olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, sosyal inceleme raporu ve oluşan kanaate göre ortak çocuk ...'nin velâyetinin babaya, Zeynep ve ...'nin velâyetinin anneye verilmesi çocuğun yüksek yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen davalı-davacı erkeğin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl davanın kabulü ile, karşı davanın reddi ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin velâyetinin babaya, Zeynep ve Mert'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile velâyetin verilmediği ebeveyn arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar Zeynep ve Mert'in her biri yararına aylık 400,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 19.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek istinaf dilekçesinde; "...Davada tarafımın mahkemeye karşı gerek savunmalarrın gerekse delillerim ve şahitlerim beyanları ile haklılığım kanıtlanmış oldugu halde yerel mahkeme aleyhime karar verdi tamamen yanlı ve taraflı oldugundan dosyamdaki hiçbir delilim ve beyanlarımda şahitlerimle belirtigi hususların hiçbiri incelenmeden reddolunmuştur. Yerel mahkeme davaya karşı tamamen hiçbir delile dayanmayan ve tamamen söylemle kadın lehine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan Yüksek Mahkemenizce re'sen inceleme durumunda durum ortaya çıkacaktır. Mahkeme karşı tarafa maddi ve manevi bağlarken kendisinin bu evlilik içinde hiçbir maddi katkısı olmadığı halde ve maddi zararının bulundugunu belirtmiş ise de makbuz da ibraz etmemiştir. Kararın bu şekilde de bozulması, hata ve kusur davacı -davalıda oldugu, beni ve çocukları mağdur ettiği halde müşterek ikametgahımızı tek taraflı olarak terk etmiştir, ayrıca oldugum maddi ve manevi tazminatlara itiraz
ediyorum kararın bu şekli ile bozulmasına,
SONUÇ VE İSTEM :* Yukarıda arz ve izah ettiğim sebenlerle ve yüksek mahkemeniz:
ve resen İnceleme sırasında diger sebenlerle yazel mahkeme kararının bozulmas.
na bozulmadığı takdirde yararıma olmak Üzere yariıtay xa temyiz hakkı
verilmesine dair karar verilmesini arz ve tülep "derim, 09.05.2022
bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı yapıldığını beyan ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilemesi talebiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün, erkeğin boşanma davasının reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.