Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9256 E. 2024/3197 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, davanın kısmen kabulü ve reddedilen kısmın doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği ve hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/206 E., 2021/257 K.

KARAR :Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, yine Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/270 Esas ve 2013/53 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından iade edilmediğini, taraflar ayrılırken müvekkilinin sadece kıyafetlerini aldığını, düğünde takılan altınları almadığını, altınların davalı ile beraber yaşadıkları ortak konutta kaldığını, boşanma davasından sonra müşterek hanedeki eşyaların paylaşıldığını, ancak davalının evde bulunan bazı eşyaları Antalya'da bulunan evine götürdüğünü, taraflar arasında bu hususta tutanak düzenlendiğini, davalının götürdüğü eşyalar ile altınların bu yazılı belgede kayıt altına alındığını, müvekkilinin ziynet eşyalarının bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek değer üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 150,00 TL altın alacağı, bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek değer üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00 TL eşya alacağının iadesine karar verilmesini, olmadığı takdirde bedelinin aynen ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının kısmi dava açamayacağını, davacı tarafın düğünde takılan altınların sayısını ve değerini bilmemesinin imkansız olduğunu, taraflar evlendikten sonra bir süre köyde yaşadıklarını, köyde yaşadıkları süre içerisinde davacının altınlarını takdığını, daha sonra Bucak'a taşındığını, davacının Bucak' a taşınırken altınların güvenli bir yerde kalması için babasına teslim ettiğini, davalı tarafından altınların hiç alınmadığını, davacının babası tarafından daha sonra 2007 model Volkswagen Crafter marka arabayı turizmde çalıştırmak için aldığını, alınan arabanın babası adına kayıtlı olduğunu ve arabadan elde edilen kazançların da davacının babasına geldiğini, altınların davacının babası tarafından satıldığını, davacıya ait altınlar, davacının babasına teslim edildikten sonra bir daha taraflar bu altınları davacının babasından almadıklarını, 13.10.2011 tarihli tutanağı kabul etmediklerini, davalının yokluğunda hazırlandığını, davalının anne ve babasının da eşyaların teslim edildiğine dair tutanağı imzaladıklarını, tek taraflı tutanağın geçerliliğinin olmadığını, taraflar arasında hazırlanmış bir mihir sözleşmesi olmadığını, basit bir tutanak olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.05.2015 tarihli kararı ile ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde hüküm davacı kadın vekili tarafından, davanın reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 09.02.2017 tarihli ilamında, 13.10.2011 tarihli tutanak başlıklı belgede davacının babası, davalının annesi, babası ve kardeşinin imzasının bulunduğunu, tutanaktaki imzalara herhangi bir itirazın olmadığını, davacının tarafların evlenmesi sırasında çekilen resim ve kamera kayıtlarını delil olarak gösterdiğini ancak bu delillerin incelenmediğini, 13.10.2011 tarihli tutanakta imzası olan kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmesi, sonrasında dosyanın konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiğini belirterek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar vermiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 05.12.2018 tarihli kararda, açılan davanın kabulü ile ; her biri 25 gram 14 adet bileziğin (dava tarihi itibariyle 30.800,00 TL) , 3 adeti 95 gram 3 'lü Adana burma (dava tarihi itibariyle 8.360,00 TL), 1 adet kolye , küpe ve künyeden oluşan set (dava tarihi itibariyle 1.825,00 TL) ve 7 adet çeyrekten yapılan 1 adet çeyrekli künye ( dava tarihi itibariyle değeri 1.825,00 TL) aynen iadesiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde aynen iade edilmeyen toplam 46.000,00 TL ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1 adet Arçelik Marka Ütü (dava tarihi itibariyle 50,00 TL) , 1 adet yatak odası takımı (dava tarihi itibariyle 500,00 TL), 1 adet Merinos Marka halı (dava tarihi itibariyle değeri 100,00 TL) , 3 adet Sarar Marka battaniye (dava tarihi itibariyle değeri 100,00 TL) ve 1 adet yorgan (dava tarihi itibariyle değeri 40,00 TL) aynen iadesiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde aynen iade edilmeyen toplam 790,00 TL eşya bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

2. Karara karşı, süresi içinde davalı vekili kabul edilen kısımlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 14.10.2019 tarihli ilamında, mahkemece hükme esas alınan kuyumcu bilirkişi raporunda, davacı tarafından delil olarak dayanılan düğün kamera kayıtları ve fotoğrafları üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadığı, değer tespiti yapılırken ziynetlerin yaklaşık kaç ayar olduğunun da belirtilmediği, raporun bu haliyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını ayrıca kabule göre de talebin aşıldığından bahisle hükmün bozulmasına karar vermiştir.

4. Bozma ilamına karşı davacı kadın vekili tarafından yapılan karar düzeltme istemi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından 14.09.2020 tarihli kararı ile reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar arasındaki çekişme konusu ziynet eşyalarının tutanakla tespit edildiği ve bu tutanaktaki imzalara itiraz olmadığı, içeriğinin tutanak tanıkları dinlenilmek sureti ile tespit edilmesinin gerektiği, talep edilen bileziklerin özelliklerinin tanık beyanları ve CD ve fotoğraf çözümlemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile 20gr olarak tespit edildiği, bu nedenle CD çözümlemesi neticesinde raporda yer verilen çeyrek altınların iadesine ve zincir yönündeki iade talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak usuli kazanılmış haklar gözetilerek Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda hazırlanan 25/04/2021 tarihli kök bilirkişi raporu ve 05.08.2021 tarihli kök bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, her biri 20 gram, 22 ayar 10 adet bileziğin (dava tarihi itibariyle 16.586,00 TL), her biri 12 gram 22 ayar 4 adet bileziğin (dava tarihi itibariyle 3.980,64 TL), 1 adet kolye, küpe ve künyeden oluşan set (dava tarihi itibariyle 3.731,85 TL) ve 7 adet çeyrek altının ( dava tarihi itibariyle değeri 1.015,89 TL) aynen iadesiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde aynen iade edilmeyen toplam 25.314,38 TL ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 1 adet Arçelik Marka Ütü (dava tarihi itibariyle 50,00 TL), 1 adet yatak odası halısı takımı (dava tarihi itibariyle 500,00 TL), 1 adet Merinos Marka halı (dava tarihi itibariyle değeri 100,00 TL), 3 adet Sarar Marka battaniye (dava tarihi itibariyle değeri 100,00 TL) ve 1 adet yorgan (dava tarihi itibariyle değeri 40,00 TL) aynen iadesiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde aynen iade edilmeyen taleple bağlış kalınarak toplam 290,00 TL eşya bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün kabul edilen kısımları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında davanın kısmen kabulünün ve reddedilen kısmının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı, 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı maddesi, geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci ve 439 uncu maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı erkek vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.