"İçtihat Metni"
AHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/319 E., 2023/1798 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Edremit 4. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/410 E., 2020/222 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2011 yılında evlendiklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, davalının zina eyleminde bulunduğunu bildirerek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, davacı yararına 1.000.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; kesinlikle kimseyle ilişkisinin olmadığını, sadece cep telefonundan birbirlerine mesajlar gönderdiğini, kollukta verdiği ifadenin de bu şekilde olduğunu, davacının kusurlu olduğunu bildirerek, boşanma kararı verilmesini, velâyetin mahkemece uygun görülecek şekilde verilmesini, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş, 29.10.2020 tarihli celsede; "çocuklarım şuan babasının yanındadır, çocuklara babaannesi bakıyor, çocuklarımın geçici velâyetinin babasına verilmesine onay veriyorum," şeklinde beyanda bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zina nedeni ile boşanmaya karar verilebilmesi için cinsel ilişkinin ispatı gerekmekte ve yerleşik içtihatlara göre çok sayıda telefon görüşmesi yapılması zina eylemine karine oluşturmadığını, cinsel içerikli mesajların varlığı zina eyleminin varlığını ispata yeterli olmadığını, Mahkememizce dinlenen tanık beyanlarından duyuma dayalı olanlar hükme esas alınmamış olup tanıklar zina eylemini ispata elverişli beyanda bulunmadığını, somut olayda davalının tavırları güven sarsıcı hareket olarak değerlendirilebilse de zina eyleminin ispatı için yeterli olmadığını, zina için aranan cinsel ilişkinin varlığının tam ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığından yalnızca zina nedeni ile açılan davada, genel boşanma sebepleri irdelenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın, yaşanan zina hadisesinin tartışmasız delillerle ortada olması sebebi ile sadece zina hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığını, davalının da kabulündeki ilişkinin, mesajlar, polis tutanakları, tutanak mümzi beyanları ve tanık beyanları ile ispatlandığını, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, reddedilen zinaya dayalı boşanma boşanma davası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan zinaya dayalı boşanma davasında davalının zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 6 ncı ve 161 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle telefon mesaj kayıtlarına yönelik delilin hukuka uygun yollarla elde edilmediğinin, hükme esas alınamayacağının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.