Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9278 E. 2024/6908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında, davalı kadına ait taşınmazlar üzerinde davacı erkeğin malvarlığına katkı iddiasından doğan tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu, davacı erkek ve davalı kadının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sebeplerin kararı bozmaya yeterli olmadığı gözetilerek, davacı erkeğin 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölüme ilişkin temyiz talebinin reddine, diğer talepler ile davalı kadının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1491 E., 2023/2476 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/42 E., 2023/33 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... ... vekili Av. ... ile karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldi. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 07.10.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davacı erkek vekilinin tasfiye konusu 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre, ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesi kararının tasfiye konusu 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız yönünden sadece davalı kadın vekili tarafından istinaf edildiği ve davalı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmakla, davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmeyerek onun yönünden tasfiye konusu 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölüme yönelik hükmün esası kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı erkek vekilinin tasfiye konusu 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı erkek vekilinin tasfiye konusu 5107 ada 6 parsel 2 nolu bağımsız bölüm ve davalı kadın vekilinin aleyhine hükmedilen karara yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin kişisel malı olan davalıya 2003 yılından Samsun'daki dairenin satışından elde edilen para ile Ankara'da alınan 18971 ada 2 parsel üzerinde bulunan (eski A 6 nolu) 1/11 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen para ile alındığını; 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmazın arsanın ve üzerine yapılan binanın 3/4 ünün müvekkilinin kişisel malı olduğunu, binanın yapılması için müvekkilinin 06 ... plakalı aracını sattığını, ayrıca müvekkilinin annesinin 10.000,00 TL bağışladığını, inşaatın tamamlanabilmesi için müvekkili adına 125.000,00 TL kredi de kullanıldığını, ancak müvekkilinin konut kredisi kullanabilmek için 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmazı bir günlüğüne başkasına devrettiğini, müvekkilinin taşınmazları boşanma tehditi ile davalıya devrettiğini belirterek, 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölümün tamamının, mümkün olmaması halinde rayiç değerinin yarısının faizi ile birlikte tahsilini, 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı 1/2 hissenin iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde 3/4 rayiç değerinin faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerin açıklayarak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak gerçek değerle ilgili fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL alacağın ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı erkek vekili 29.12.2021 tarihli dilekçesinde; 11.10.2021 ve 03.12.2021 tarihli raporlarda; 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölüm yönünden müvekkilinin alacağının 389.140,00 TL belirlendiğini belirterek, talep miktarını 389.140,00 TL'ye yükseltmiştir.

3. Vekâletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunan davacı erkek vekili 08.11.2022 tarihli (27) nolu celsede; tapu iptali ve tescil talebinden feragat etmiştir.

4. Davacı erkek vekili 16.11.2022 tarihli dilekçesinde; 389.140,00 TL talep miktarının 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölüm yönünden 388.000,00 TL, 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden 1.140,00 TL olduğunu açıklamıştır.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline ait taşınmaz satılarak borçların ödendiğini, müvekkilinin emekli ikramiyesi ve çalıştığının elinden alındığını, müvekkilinin dava dışı Ankara'da alınan 18971 ada 2 parsel üzerinde bulunan (eski A 6 nolu) 1/11 nolu bağımsız bölümü çok düşük bedelle kooperatif üyesi olarak edindiğini, davacının kendi kazancını lüks yaşamına harcadığını, davalının dava dışı taşınmazın satışından elde edilen parayı müvekkilinden alabilmek için 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yarısını müvekkiline verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tarafların adına tapuda eşit olarak tescil edildiği, davacının bu taşınmaza ilişkin olarak kişisel malları ile taşınmazın edinilmesine katkı sağladığını ileri sürdüğü ancak dosya kapsamında bu taşınmazın kişisel mallarla edinildiğine dair belge bulunmadığı, davacının ileri sürdüğü, mal ayrılığı dönemine ait taşınmaz ve araç ile davalı adına kayıtlı taşınmazlara katkı yapıldığının davacı tarafça belge kapsamında sunulacak deliller ile ispat edilmesi gerektiği, ancak dosyada buna ilişkin delil bulunmadığı, taşınmazın taraflarca eşit hisse ile edinilmiş mallara katılma rejimi devam ederken edinildiğinin tespit edildiği, taşınmazın eşit hisse ile tarafların adlarına kayıtlı olduğu dikkate alındığında, davacının bu taşınmazdan yeniden edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında alacak talep hakkının bulunmadığı, yaptığı bir katkı varsa bunu belgelerle ispat etmesi gerektiği, salt tanık beyanı ile bir mala katkı yapıldığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı;10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölümün edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına tescil edildiği, taşınmazın güncel değerinin yarısı olan 389.140,00 TL davacının katılma alacağının bulunduğunun tespit edildiği, davacının işbu taşınmaz yönünden talep miktarının 388.000,00 TL olduğunu açıkladığı, tapu iptal ve tescil talebinden de feragat edildiği gerekçesiyle, tapu iptal ve tescil talebinin feragat nedeniyle reddine, mal rejiminden kaynaklı alacak talebinin kısmen kabulü ile, 388.000,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birliktetahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üstünde bulunan 3 katlı binanın arsasının müvekkilin kişisel malı olduğunu, taşınmaz taraflar adına 1/2'şer hisseli olarak kayıtlı olsa da taşınmazın arsasının mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden müvekkilinin kişisel malı kabul edilerek arsa değerinin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davanın terditli olarak açılamayacağının, davacının tapu iptal ve tescil talebinden feragat ettiğini, davacının ıslah yapmadan iddiasını değiştiremeyeceğini, bir davada birden fazla ıslah yapmanın mümkün olmadığını, 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölümün edinilmesine davacının katkısının olmadığını, taşınmazın müvekkilinin kişisel kazancı ile alındığını, müvekkilinin 18971 ada 2 parsel üzerinde bulunan (eski A 6 nolu) 1/11 nolu bağımsız bölümü 09.10.2003 – 01.05.2006 tarihleri arasında üye olduğunu, taşınmazın yasal rejimin kabulünden önce edinilmiş bir mal olduğunu işbu taşınmazın satışından elde edilen paranın bir kısmının 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üstünde bulunan binanın yapımında kullanıldığını, kalan kısmı ile de Meyveciler sitesindeki 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölümün alındığını, davacının kendi kazancını pahalı araba ve lüks harcamalara harcadığını, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle katılma alacağı miktarının yükselmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacının dava ve ıslah dilekçelerinde bilirkişi raporlarında belirtilen miktarlardan daha düşük miktarları talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, tapu iptali ve tescil talebinin feragat nedeniyle reddi nedeniyle belirlenen vekâlet ücretinin düşük belirlendiğini, taşınmazların değeri üzerinde vekâlet ücreti belirlenmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabul edilen bölüm üzerinden fazla nispi harç belirlendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölümün 24.09.2021 tarihindeki değerinin dikkate alındığını, güncelliğini yitirdiğini, 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üstünde bulunan 3 katlı binanın arsasının müvekkilin kişisel malı olduğunu, taşınmaz taraflar adına 1/2'şer hisseli olarak kayıtlı olsa da taşınmazın arsasının mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden müvekkilinin kişisel malı kabul edilerek arsa değerinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, değerinde güncelliğini yitirdiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleri incelenmeden yetersiz gerekçe ile karar verildiğini, davanın terditli olarak açılamayacağının, davacının tapu iptal ve tescil talebinden feragat ettiğini, davacının ıslah yapmadan iddiasını değiştiremeyeceğini, bir davada birden fazla ıslah yapmanın mümkün olmadığını, 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölümün edinilmesine davacının katkısının olmadığını, taşınmazın müvekkilinin kişisel kazancı ile alındığını, müvekkilinin 18971 ada 2 parsel üzerinde bulunan (eski A 6 nolu) 1/11 nolu bağımsız bölümü 09.10.2003 – 01.05.2006 tarihleri arasında üye olduğunu, taşınmazın yasal rejimin kabulünden önce edinilmiş bir mal olduğunu işbu taşınmazın satışından elde edilen paranın bir kısmının 5107 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üstünde bulunan binanın yapımında kullanıldığını, kalan kısmı ile de Meyveciler sitesindeki 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölümün alındığını, davacının kendi kazancını pahalı araba ve lüks harcamalara harcadığını, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle katılma alacağı miktarının yükselmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacının dava ve ıslah dilekçelerinde bilirkişi raporlarında belirtilen miktarlardan daha düşük miktarları talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, tapu iptali ve tescil talebinin feragat nedeniyle reddi nedeniyle belirlenen vekâlet ücretinin düşük belirlendiğini, taşınmazların değeri üzerinde vekâlet ücreti belirlenmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabul edilen bölüm üzerinden fazla nispi harç belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, ispat yükü, delillerin değerlendirilmesi, ıslah, dava türü, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 107 nci maddesi, 111 inci maddesi, 177 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili ve davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı erkek vekilinin tasfiye konusu 10462 ada 1 parsel 46 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yönlerin temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2. Davacı erkek vekilinin diğer, davalı kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesinde; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 28.000.00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.