Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9280 E. 2024/8492 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı ve birleşen boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına göre bozma sebebi bulunmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1695 E., 2023/2496 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/96 E., 2022/213 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı ve birleşen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her üç davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ailesi ile ilgilenmediğini, evlilik öncesi birikimini elinden aldığını, aşağıladığını, aşırı alkol kullandığını, asabi olduğunu, etrafı kırıp döktüğünü, eve geç saatlerde geldiğini, gece hayatına düşkün olduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, faizi ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın, davacı kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili karşı davaya ikinci cevap dilekçesi ile erkeğin ... S. adlı kadınla kadını aldattığını beyan etmiştir.

3.Davacı-karşı davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını, kadının fiziksel şiddet gördüğünü, hakaretlere maruz kaldığını, erkeğin evlenmeden önce birliktelik yaşadığı bayanın ortak haneye gelerek müvekkiline hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, taraflar evlendikten sonra erkeğin bir çok borcunun ortaya çıktığı bu nedenle ziynet eşyaları, müvekkilin maaşı ve birikimlerini aldığını, erkeğin ... S. adli bayanla tatile gittiğini, birlikte kaldığını, kadını aldattığını beliterek tarafların zina sebebi ile boşanmalarına, bunun kabul görmemesi halinde evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 200.000,00 TL manevî, 200.000,00 TL maddî tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte erkekten tahsiline, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeği aldattığını, gece sevgilisi ile buluşmaya gittiğini, yatağını ayırdığını, erkeğin ailesine kötü davrandığını, on yıllık evlilikleri boyunca sadece 3,5 yıl çalıştığını ve işten çıkartıldığını, ev işlerini yapmadığını, evin tüm giderleriyle erkeğin ilgilendiğini, belirterek kadının haksız davasının reddi ile karşı davanın kabulü ile, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının davacı-karşı davalı kadından alınarak davalı-karşı davacı erkeğe verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı erkeğin dava dışı kadınlar ile otelde aynı odada kaldığının gelen kayıtlar ile ispatlandığı, yine dosyaya sunulan fotoğrafların incelenmesinden davalı-karşı davacı erkeğin dava dışı kadınlar ile samimi fotoğraflarının bulunduğu dikkate alındığında davalı-karşı davacı erkeğin zina eyleminde bulunduğunun ispatladığı, davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına ilgisiz davrandığı ve bu surette duygusal şiddet uyguladığının sunulan mesajlar ile ispatlandığı, davalı-karşı davacı erkeğin; dava dışı ... S. ile birlikte 01.06.2019 tarihinde sadakatsizlik olarak nitelendirilebilecek davranışlarda bulunduğunun dosya kapsamında yer alan deliller ile ispatlandığı, davacı-karşı davalı kadının ise dava dışı ... S. ile sadakatsizlik olarak nitelendirilebilecek davranışlarda bulunduğunun dosya kapsamında yer alan deliller ile ispatlandığı, davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına yönelik hakaret ettiği belirtilmiş ise de eylemin tekrarlanmadığı ve sonrasında tarafların birlikte yaşamaya devam ettiği görülmekle davalı-karşı davacı erkeğin eyleminin hoşgörü ile karşılandığı tespit edilmekle davalı-karşı davalıya kusur atfedilmediği, tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu, davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu davranışı sonucu evlilik birliğinin temelden sarsıldığı ve evlilik birliğinin devamında yarar kalmadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile kabulü ile tarafların boşanmalarına, birleşen davanın kabulü ile tarafların zina nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, mahkememiz uzmanı tarafından hazırlanan sosyal inceleme raporu, tarafların talepleri ve tüm dosya muhteviyatı dikkate alınarak küçüğün üstün yararı gereği çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... lehine 23.10.2020 tarihli ara kararı ile hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle 450,00 TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olarak devamına, davalı-karşı davacı babadan alınarak davacı-karşı davalı anneye verilmesine, ortak çocuk ... Efe lehine 23.10.2020 tarihli ara kararı ile hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle 450,00 TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olarak devamına, davalı-karşı davacı babadan alınarak davacı-karşı davalı anneye verilmesine, davacı-karşı davalı kadın lehine 21.01.2021 tarihli ara kararı ile ara karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalı kadının ücret almaya başladığı 01.07.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına, davacı-karşı davalı kadının 01.07.2021 tarihinde düzenli sabit gelirinin bulunduğu işe başladığı dikkate alınarak yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile kadın lehine yoksulluk nafakası isteminin reddine, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının davalarının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddi, velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen boşanma davaları için ayrı ayrı tazminatlara hükmedilmesi gerektiği, tazminat miktarları, tedbir nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakasının reddi, nafaka miktarları ve nafakalara arttırım kararı verilmemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında iştirak nafakası ve tazminat miktarları dışında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının fazla olduğundan söz edilemeyeceği gibi hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesine göre ortak çocuklar yararına taktir edilen nafakanın fazla olduğundan söz edilemeyeceği gibi az olduğu gerekçeleri ile davacı-karşı davalı kadının iştirak nafakası ve tazminatların miktarı dışındaki sair istinaf başvurusu ile davalı-karşı davacı erkeğin tüm istinaf başvurusunun ayrı yarı esastan reddine, istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen hususlarla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı-karşı davalı kadının iştirak nafakası ve tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 6. 7. 8. ve 9. bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeni bentler oluşturulmasına, davacı-karşı davalı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL maddî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davacı-karşı avalı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, Mahkemenin 23.10.2020 tarihli ara kararı ile ortak çocuk ... için takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 650,00 TL yükseltilerek aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası olarak davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, Mahkemenin 23.10.2020 tarihli ara kararı ile ortak çocuk ... Efe için takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 650,00 TL yükseltilerek aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası olarak davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen boşanma davaları için ayrı ayrı tazminatlara hükmedilmesi gerektiği, tazminat miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının davalarının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddi, velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının zinaya dayalı davasının ve tarafların evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı davalarının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ile erkeğin tazminat taleplerinin reddi kararlarının doğru olup olmadığı ve ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.