"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/309 E., 2022/1196 K.
DAVA TARİHİ : 03.11.2017
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozmaya uyularak hüküm tesis edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, evlilik birliğinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, asıl davanın reddine, karşı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, davalı yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.06.2019 tarihli ve 2017/1031 Esas, 2019/576 Karar sayılı kararıyla; kadının eşine karşı kadınlık görevlerini yerine getirmeyeceğini eşinin akrabalarının yanında beyan ettiği, buna karşılık erkeğin ortak çocukların ve eşinin maddî ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, davalı erkeğin tanıdıkları, çocukları ve akrabalarının yanında eşiyle olan cinsel hayatlarına ilişkin uygunsuz beyanlarda bulunduğu, bu şekilde erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar Bahar, Berfi ve ... Başkan için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2021 tarihli ve 2019/1999 Esas, 2021/1448 Karar sayılı kararıyla; tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 31.01.2022 tarihli ve 2021/10093 Esas, 2022/756 Karar sayılı kararı ile; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakaları ile kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu gibi tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminatın da az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuklarından 30.11.2001 doğumlu Bahar Başkan'ın 30.11.2019 tarihinde reşit olduğu anlaşıldığından ortak çocuk Bahar yönünden iştirak nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına, velayetleri annede bulunan ortak çocukları 23.08.2005 doğumlu Berfin ile 04.10.2006 doğumlu ... için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlamak üzere aylık ayrı ayrı 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlamak üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili; Mahkemece eksik araştırma neticesinde erkeğin sosyal ve ekonomik durumunun tam tespit edilemediği ve bu surette miktarların bir hayli düşük belirlendiğini ileri sürerek; iştirak ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile manevî tazminatın miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete göre az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci, 327 nci maddeleri, 328 inci maddesinin birinci fıkrası, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.