Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9312 E. 2024/6164 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne ve fer'ileri yönünden verilen kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1321 E., 2023/1565 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ: Kırıkkale 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/614 E., 2022/146 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalı kadının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle erkeğin müvekkilini ailesi ile görüştürmediğini, müvekkilinin örgü kursuna gitmek istemesine annesinin müdahale ettiğini, müvekkilin telefonuna yerleştirdiği bir sistemle müvekkilin telefon konuşmalarını izinsiz dinleyip kayıt altına aldığını, çocukları yönlendirip annelerine karşı doldurduğunu, "senden nefret ediyorum, düş yakamdan" gibi sözler söylediğini, müvekkili ve yanında olan ortak çocuk Yusuf'un ihtiyaçları ile ilgilenmediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, velâyetin anneye tevdii ile aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, faiziyle 50.000,00 TL manevî ve 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ailesinin evliliğe aşırı müdahale ettiğini, müvekkilinin babasının ağır hastalığında kadının bencil davrandığını, müvekkilinin kadının teyzesinin kızı Asiye ile araya mesafe koymasını istediği halde onun yönlendirmesi ile hareket ettiğini, bu kişinin anestezi teknikeri olduğunu, ilaçlara kolay ulaşabildiğini, oğlu ...'in hem psikolojik hem de fizyolojik olarak tehdit altında olduğunu, kendisinden habersiz olarak tapuya giderek babasıyla ölünceye kadar bakma sözleşmesi akdettiğini, kadının sürekli evi terk ettiğini, kadının büyü işleriyle uğraşmaktan çekinmediğini, cevşen adı altında kılıf bulunduğunu, kendine has ayrı sürahisi ve suyu bulunduğunu, suyun içinde üzerinde tuhaf şeyler yazılı bir kağıt olduğunu, kendisi hakkında dedikodu ürettiğini, toplum içerisinde aşağıladığını, alay ettiğini, ''seninle aynı evde kalmaktansa tuvalet temizlerim bundan daha iyidir, senin psikiyatr gözetimine girmen lazım, çarşıda, sokakta bir bağırırım milleti başına yığar seni el aleme rezil ederim, senden boşanırsam gencim, taş gibiyim hemen evlendirim, parmağında oynatacak koca mı yok, babamın tırnağı bile olamazsın, öğretmen olmazsan ne iş yapardın'' dediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin babaya bırakılmasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin davacı- karşı davalı kadının telefonundan başkaları ile yaptığı görüşmeleri kaydederek başkalarına dinlettiği, bu hususta Kırıkkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/405 Esas ve 2021/397 Karar sayılı kararı ile cezalandırıldığı, kararın henüz kesinleşmediği, ancak dosyaya sunulan diğer deliller ve tanık beyanları ile de bu hususun doğrulandığı, sunulan mesaj kayıtlarından erkeğin kadına ''düş artık yakamdan'' şeklinde mesaj attığı, erkeğin annesinin tarafların evlerine sürekli girip çıktığı, tarafların evliliklerine sık sık müdahil olduğu, her ne kadar tanık .... beyanında kadının "seni dinlemiyorum, git buradan" diye bağırdığını beyan etmişse de bu hususa cevap ve karşı dava dilekçesinde maddî vakıa olarak dayanılmadığı, kadına atfedilecek başkaca herhangi bir kusur da tespit edilemediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin babaya tevdiine, aylık 250,00şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, koşulları oluştuğundan kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek (asıl) istinaf dilekçesinde özetle; kusur araştırmasının sonraya bırakılarak acilen boşanmaya karar verilmesi, bu sebeple boşanmaya dair kararın tefrik edilmesi gerektiğini, kusurun hatalı belirlendiğini, kadının ...'ın etkisi altında olduğunu, bu kişinin şizofren olduğunu ve hastaneye sevki gerektiği halde bu yönde verilen kararın infaz edilmediğini, ceza davasında aleyhine çıkan kararın henüz kesinleşmediğini, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, tanık ...'in beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kendi delillerinin gerekçeli kararda değerlendirilmediğini, İlk Derece Mahkemesinin cinsiyet ayrımcı tutum ve kararları nedeni ile reddi hakim talep ettiğini, çocuklar için bağlanan nafakaların düşük olduğunu belirterek kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

3.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asılın verdiği dilekçeyi tekrar ederek erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı erkek (asıl) ve vekili ayrı ayrı sundukları temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, tefrik kararına yönelik istinaf talepleri hakkında bir karar verilmediğini, boşanma kararının tefrik edilerek acilen boşanma kararı verilmesi gerektiğini ve istinaf sebeplerini tekrar ederek kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili 09.12.2023 tarihinde boşanma kararının taraflarca istinaf edilmediğinden boşanma yönünden kesinleşme şerhi verilmesi istediğini beyan etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasının reddinin isabetli olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 182 inci, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.