"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2955 E., 2023/1639 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/567 E., 2022/583 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin müvekkiline soğuk ve ilgisiz davrandığını, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, iş bahanesi ile evden ayrılıp kendi ailesi ile yaşamak zorunda bıraktığını, müvekkilinin ailesi ile iletişim kurmasını engellediğini, hakaret, küfür ve tehdit ettiğini, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının ev işleri yapmamak için evde huzursuzluk ve kavga çıkarttığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili şehir dışına çalışmaya gittiği her seferinde gerekse her tartışmada evi terk ettiğini ve ailesinin evine gittiğini, müvekkiline ''Üç kuruş maaş ile nasıl geçineceğiz, para mı kazandığını sanıyorsun sen, fabrika işçisi olarak bana ne vaad edebilirsin sanki'' şeklinde söyleyerek hor gördüğünü, aşağıladığını, en son evi terk ederek ailesinin aynına gittiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediği, kadının telefon ile görüşmesine kısıtlama getirdiği ve kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının ise ev içinde huzursuzluk çıkardığı, sık sık evi terk edip ailesinin yanına gittiği, fabrika çalışan erkeğin aldığı ücret konusunda bu para yetmez şeklinde söyleyerek sürekli huzursuzluk çıkardığının anlaşıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 550,00 TL tedbir nafakasına, erkek lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları ile kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır kusurlu, erkeğin ise az kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre karşı davanın kabulü ile kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına ve günün ekonomik koşullarına göre, erkek lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları ile kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin karşı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 ve 176 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davalarında, İlk Derece Mahkemesince kadının, erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, kadının istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiş, karar, kadın tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin evlilik birliği içerisinde bağımsız konut temin etmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle erkeğe, bağımsız konut açmamak kusurunun yüklenmesi gerekir. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların kusurları ile erkeğin ayrıca "bağımsız konut açmamak" kusuru birlikte değerlendirildiğinde, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hatalı değerlendirme sonucu boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü bu nedenle doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinde, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu olan taraftan uygun bir maddî tazminat; boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın ise, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğuna ve eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceğine göre, erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yasal koşulları oluşmadığından erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde isteğin kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4.Boşanma yönünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Toplanan delillerden; kadının düzenli bir işi ve düzenli bir gelirinin olmadığı, kirada oturduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadın yararına, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki "hakkaniyet ilkesi" de dikkate alınarak, uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile davalı-davacı erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile davalı-davacı erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden davacı-davalı kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.