Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9332 E. 2024/7733 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, nafaka miktarı ve ziynet eşyalarının iadesi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2712 E., 2023/891 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1215 E., 2021/914 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her üç davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve erkek vekilinin temyize konu ettiği ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlendikleri günden beri davalı ile aralarında şiddetli geçimsizlik ve fikir uyuşmazlığı olduğunu, evlilik hayatını devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, aynı çatı altında yaşayamayacaklarını, davalı ile boşanma konusunda ortak karar aldıklarını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın müvekkiline karşı şiddet uyguladığını, müvekkilinin bu durumu ailesinden gizlediğini, taraflar arasındaki asıl sorunun ise çocuk olmayışı olduğu, tarafların tedavi görmek için doktora gittiğini ancak normal yollardan çocuk sahibi olamayacaklarını ve tüp bebek merkezine yönlendirildiklerini, bu durum karşısında karşı taraf ve ailesinin müvekkiline baskı yaptıklarını, karşı taraf ...'ın ise müvekkilinden düğünde takılan ziynet eşyalarını istediğini ve araba almak istediğini beyan ettiği, müvekkilinin de karşı tarafın morali bozulmasın diye ziynet eşyalarını verdiğini, ayrıca müvekkilinin ... tarafından sürekli hor görüldüğünü, onur kırıcı ithamlarda bulunduğunu, "sen salaksın, cahilsin, köylüsün" gibi ifadelerle rencide ettiğini, sürekli psikolojik baskı kurduğunu 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası,100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ile ziynet eşyalarının müvekkiline iadesi, iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının ...'ın ailesi müşterek konuta geldiklerinde onları istemediğinin ispatlandığı, kocanın hakaret ettiğinin ispatlandığı, her iki tarafın da eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl boşanma davasının ve kadının karşı davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı- davacı lehine aylık 200,00 TL tedbir, aylık 300,00TL yoksulluk nafakasının davacı- davalıdan alınarak davalı- davacıya verilmesine, 1 adet 22 ayar 135 gr. zincirin (toplam bedeli 28.620,00 TL)'nin davacı- davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde 28.620,00TL bedelinin davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- davacıya verilmesine, tarafların maddî-manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur, nafakaların miktarı ile tazminatların reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının kusur, nafaka ve ziynet eşya alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamında; davacı- davalının dava dilekçesinde vakıa bildirmediği, davacı-karşı davalıya cevap-karşı dava dilekçesinin 13.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı-karşı davalı tarafından 03.04.2019 tarihinde cevaba cevap dilekçesi sunulduğu ve dilekçe ile davalı-karşı davacıya yeni kusur isnadları yapıldığı, iş bu cevaba cevap dilekçesinin süresinde olmadığı, ilk derece mahkemesince dava dilekçesinde kusur olarak dayanılmayan iddiaların kadına kusur olarak yüklenerek asıl davanın kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de davanın kabulüne ilişkin davalı-karşı davacı tarafından istinaf bulunmadığından asıl davada verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden hataya değinilmekle yetinildiği, toplanan deliller ve dosya kapsamından davacı-karşı davalının davalı-karşı davacı kadına hakaret ettiği, bu durumda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerektiği,. davalı-karşı davacı yararına 25.000,00'er TL maddî ve manevî tazminat ile aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacı-karşı davalının ziynet alacağına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; tüm dosya kapsamında; davalı-davacının ziynet raporu tebliğ edildikten sonra sözlü ya da dilekçeyle ıslah talebinde bulunmadığı, her ne kadar ıslah harcının yatırılmış olduğu anlaşılmış ise de davalı-karşı davacının usulüne uygun ıslah talebinin bulunmadığı, bu haliyle geçerli bir ıslahtan bahsedilemeyeceği anlaşılmakla; taleple bağlı kalınarak karşı dava dilekçesindeki 18.100,00 TL dava değerinin kabulü gerekirken bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle bu yönlerden yeniden hüküm tesisine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; belirlenen kusur durumunun hatalı olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadın eşin kusurlu olduğunu belirterek kusur tespiti, nafakaların koşul ve ödeme şekli ile kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine.

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.