"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1931 E., 2023/801 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Akçakale Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/569 E., 2022/221 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle davalı eşi ile 3 yıldır evli olduklarını, bu evlilikten çocuklarının bulunmadığını, evlendikleri tarihten beri kafa yapılarının uyuşmadığını, bu nedenle sürekli tartıştıklarını, davalının kendisini darp ettiğini, hakaret ettiğini, en son darp ederek babasının evine gönderdiğini, 7 aydır babasının yanında kaldığını, bu zaman zarfında davalının Suriyeli bir kadınla imam nikahlı olarak evlendiğini, artık evlilik birliğinin mümkün olmadığını, evlendikleri tarihte takılan 6 adet Cumhuriyet altını, 4 adet bilezik, altın küpe, 2 adet yüzük ve kendisine ait eşyaların alınmasını, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle boşanma davasının kabulünü talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davalı eş olarak üstüne düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davacının sorumlulukların yerine getirmediğini, ortak evlerini terk ederek ailesinin bulunduğu adreste kaldığını, davacının kendisine ve anne babasına saygı sevgi göstermediğini, dava dilekçesinde belirtilen darp ile hakaret edilmesinin asılsız olduğunu, dava dilekçesinde davacının evlenirken 6 adet cumhuriyet altını, 2 yüzük, küpe ve 4 bileziği babasının evinden getridiği iddiasının doğru olmadığını, evlenirken davacının babasından bir gram bile altın getirmediğini, altınların kendileri tarafından alındığını, evlilik birliğinin sürdürmenin mümkün olmadığını, bu nedenle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının ziynet eşyası yönünden davanın tefrikine karar verildiği, davacı kadının 21.09.2021 tarihli dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, erkeğin cevap dilekçesine karşı da davacı kadın tarafından usulüne uygun bir cevap dilekçesi sunulmadığı, Mahkemece taraflara sonradan delil listesi verilmesi veya dayanılmayan delillin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen sürenin sonuç doğurmayacağı ve davacı kadının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları dikkate alınarak erkeğe kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; 24.02.2022 tarihinde yapılan ön inceleme duruşma zaptının başına ön inceleme duruşması yazılmamasının usule aykırı olduğu, her ne kadar Mahkemece tanık deliline dayanılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 inci maddesi uyarınca davalının mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması nedeniyle iddia veya savunmanın genişletilebileceği ya da değiştirilebileceğini, davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamış olsa davalının mazeretsiz olarak katılmadığı ön inceleme duruşmasında tanık deliline dayandıklarını, davalının cevap dilekçesinde boşanmayı kabul ettiğini, bunlara rağmen davanın reddine karar verildiği gerekçeleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; 24.02.2022 tarihinde yapılan ön inceleme duruşma zaptının başına ön inceleme duruşması yazılmamasının usule aykırı olduğu, her ne kadar Mahkemece tanık deliline dayanılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de 6100 sayılı Kanun'un 141 inci maddesi uyarınca davalının mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması nedeniyle iddia veya savunmanın genişletilebileceği ya da değiştirilebileceğini, davacı, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamış olsa davacının mazeretsiz olarak katılmadığı ön inceleme duruşmasında tanık deliline dayandıklarını, davalının cevap dilekçesinde boşanmayı kabul ettiğini, bunlara rağmen davanın reddine karar verildiği gerekçeleri ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının ön inceleme duruşmasına kadar devam edip etmediği ile davanın reddi kararı verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 141 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.