"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1112 E., 2023/1473 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/929 E., 2023/197 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin ilk başlarında mutlu olmalarına rağmen son bir iki yıldır aralarında zaman zaman tartışmalar olduğunu, davalı-davacının ev ve çocuklar ile ilgili görevlerini yerine getirmediğini, evin temizliği ile ilgilenmediğini, müvekkilinin davalı-davacının telefonunda isimsiz numaralardan gelen uygunsuz mesajları yakaladığını, bunun sebebini sorduğunda davalı-davacının telefonu yere fırlatarak parçaladığını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 400,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının iddialarının tamamının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin sürekli davacı-davalının iftiralarına uğradığını, aldattığı konusunda sürekli baskı yaptığını, davacı karşı davalının davasının reddi ile karşı davalarının kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2020 tarih, 2019/1001Esas ve 2020/609 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın kabulü karşı davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili her iki boşanma davası ve fer’ileri yönünden istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 13.10.2022 tarih ve 2021-393 esas 2022-1902 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, tarafların boşanmalarına karar verildiği halde boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmediği, ayrıca kadının da 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı karşı boşanma davasının bulunduğu, kusur kıyaslaması yapılarak, taraflara yüklenmiş tüm kusurlar birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre hüküm kurulması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan kadın vekilinin istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, belirtilen hususlara riayet edilerek yeniden karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-davacının 07.09.2019 tarihinde davacı-davalı erkek ve ortak çocuklar ile ... markete gittiği, olay günü davalı-davacının başka bir erkekle marketten çıktığı, bu hususun bilirkişi tarafından çözümlenen CD izleme raporuyla da sabit olduğu, ayrıca davalı-davacı kadının ... Şehit ... Polis Merkezi Amirliğinde verdiği 20.09.2019 ifade tutanağında ... Ş. isimli şahsı ...'ya çağırdığını, oradan beraber ayrıldıklarını, kendisi ile çocukları okula getirip götürürken tanıştıklarını birbirlerini sevdiklerini, ... Ş. isimli şahısla birlikte ... ilçesine geldiklerini ve beraber yaşadıklarına dair beyanları karşısında davalı-davacının zina eylemini ispat ettiği, karşı davada ise; davalı-davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayandırdığı davasını dayandığı delillerle ispat edemediği, kadının, evliliğin sona ermesinde tam kusurlu olduğu, davacı-davalı erkeğe kusur izafe edilemediği gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetlerinin erkeğe verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile davacı-davalı erkek lehine 25.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı kadından alınarak davacı-davalı erkeğe ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk hükümde ortak çocuklar için hükmedilen tedbir-iştirak nafakaları erkek tarafından istinaf edilmemiş, böylelikle ilk hükümdeki 100,00’er TL’lik tedbir-iştirak nafakası miktarları davalı-davacı kadın bakımından usuli kazanılmış hak oluşturduğu, ilk hükümde belirlenen miktarlar aşılarak ortak çocuklar için 500,00’er TL iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi 400,00’er TL olan talebin aşılması da doğru olmadığı, ilk hükümde erkek yararına hükmedilen manevî tazminat erkek tarafından istinaf edilmemiş olup böylelikle ilk hükümdeki 15.000,00 TL manevî tazminat miktarı kadın bakımından usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bu husus gözetilmeden ilk hükümde belirlenen miktar aşılarak erkek yararına 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılarak ortak çocuklar yararına aylık 100,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusurun erkekte olduğunu belirterek her iki dava yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının davasının ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.